İklim krizi masada bitiyor |
İklim değişikliği, sıcaklık ve nem oranlarındaki uzun soluklu değişimi ifade eder. Bu uzun soluklu sıcaklık değişimleri tarih boyunca volkanik patlamalar gibi doğal sebeplerden etkilenmiş olsa da, bugün karşı karşıya olduğumuz yıkıcılığın temel nedeni tartışmasız biinsan faaliyetleridir. Hatta daha da geriye gidersek, son iki asırda yaşanan iklim değişikliğinin neredeyse tamamının insan eliyle gerçekleştiği söylenebilir. Bu, internetten bulunmuş öyle alalede bir bilgi değil. Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin binlerce iklim bilimciyle yaptığı çalışmaların neticesinde ortaya çıkan bir veri…
Birçok insan iklim değişikliğini günlük hayatta hissettiği ani sıcaklık artışları ya da beklenmedik soğuklarla yorumluyor. Oysa bu ani ve dengesiz hava olayları, buzdağının yalnızca görünen kısmı. Hepimiz biliyoruz ki dünya; suyuyla toprağıyla havasıyla nemiyle yaşanılabilir bir ekosistem haline gelmiş oluyor. Bu nedenle bir coğrafyada yaşanan iklimsel kırılma, halkalar halinde diğer tüm bölgeleri etkiliyor. Bu bölgesel etkilenmeler kuraklık veyahut suların yükselmesiyle bir anda insani krizlerin önünü açıyor.
Bu bağlamda iklim değişikliği çevresel bir sorun olmanın bir adım ötesine geçerek doğrudan bir insan hakları meselesine evriliyor. Çünkü iklim krizi, en temel hakların kullanımını fiilen engelliyor, diğer ilintili hakların kullanımını da ciddi şekilde kısıtlıyor. Yaşam hakkı, sağlık hakkı, barınma hakkı, temiz suya erişim hakkı ve hatta çalışma hakkı neredeyse tüm bu haklar iklim değişikliğinin doğrudan veya dolaylı sonuçlarıyla ihlal oluyor. Aşırı sıcaklar yaşlılar ve........