Ceza hukukunda kayyım rejimi ve bir ülkenin şirket hafızası
Türkiye’de ceza hukukunda kayyım uygulaması istisnai bir tedbir olmaktan çıkmış ve başlı başına bir rejime dönüşmüştür.
Bu rejimde suç isnadı kişiye değil, şirketin tamamına yönelir. Bu rejimde mahkeme hükmüne ihtiyaç yoktur; soruşturma ihtimali yeterlidir. Bu rejimde beraat teoriktir; çünkü şirket, yargılama bitmeden ekonomik olarak infaz edilmiştir.
Kayyım, hukuken geçici bir koruma mekanizmasıdır. Alman Hukukuna göre kayyım bir şirketin işleyiş alanının korunması ve yeniden yapılandırılması demek olup, bu sistemin amacı müşterilerin, alacaklıların, çalışanların ve ortakların menfaatlerinin en iyi şekilde korunarak şirketlerin yeniden konumlandırmasını sağlamaktır. Bu yüzden Alman Hukukçu Stefan Meyer, kayyım müessesini "Bir şirketi kapatmak kolaydır, ancak işleri devam ettirmek gerçek bir sanattır” cümlesiyle açıklamaktadır. Ancak, Türkiye’de kayyım, fiilen devlet eliyle el koyma, hatta daha ağır biçimde sessiz tasfiye aracına dönüşmüştür. Sürecin adımları her durumda aynıdır: Dosya açılır, kayyım atanır, yönetim değişir, şirket satılır, marka dağılır, istihdam çözülür. Yargı mekanizmasının dolambaçlı koridorlarından yıllar sonra beraat kararı çıkarılabilse bile, ortada dönecek bir şirket kalmaz.
Bu artık hukuk tekniğiyle açıklanabilecek bir durum değildir. Şirketler için bir nevi acil servis doktorluğu gibi olması gereken kayyum mekanizması ölmeyen bir hastanın organlarını söküp bağışlayan bir nakil merkezine dönüşmüştür. Bu açık bir biçimde, ceza hukukunun ekonomi yönetme arzusudur.
Ve ceza hukuku ekonomiyi yönetmeye başladığında, adalet değil enkaz üretir.
Altı Şirket – Bin İki Yüz Şirket
Rakamların Söylediği Hakikat
Aynı döneme bakalım. Aynı çağdayız. Aynı Avrupa hukuk ailesindeyiz deniyor.
2024–2025 Karşılaştırması
Almanya Federal İstatistik Ofisi verilerine göre son bir yıl içerisinde ceza soruşturması kapsamında ülke genelinde sadece 6 şirkete kayyım atanmıştır. Fransa’da ise Ticaret Mahkemeleri Sicili’ne göre bu sayı ikide kalmıştır. Aynı dönem itibariyle Türkiye’de TMSF aracılığıyla kayyım yönetimine alınan 1200’ü geçmiş durumdadır. Bu sayılar hukuk zihniyetinin röntgeni olup, Almanya, Fransa gibi ülkelerde ceza hukukunun şirketin yönetimine el koymayı bir refleks hâline getirmediğinin açık bir göstergesi niteliğindedir.
Bu sayılar arasındaki uçurum, suç oranıyla açıklanamaz. Bu sayı, terörle mücadeleyle de açıklanamaz. Bu sayı ancak ve ancak hukukun araçsallaştırılmasıyla açıklanır.
Avrupa’da Akıbet: Şirket Yaşar, Soruşturma Biter
Almanya ve Fransa’da kayyım benzeri müdahaleye maruz kalan şirketlerin ortak akıbeti şudur:
· Şirket faaliyetini sürdürür
· Kayyım şirketi satmaz
· Ortaklık yapısı........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden