DEAŞ ve İslam karşıtlığı |
Yakın zamanda değil, henüz 11 Eylül terör saldırılarının etkisinin devam ettiği, ABD’nin Irak ve Afganistan işgallerini sonlandırmadığı ve “terörle mücadele adı altında” Irak ve Afganistan’da sivil kıyımı yaptığı günlerde ve tüm dünyayı “en büyük tehlike küresel terörizm, cihadist terör” diyerek ayağa kaldırdığı, ABD’de hosteslerin sırf tipini beğenmedi diye biraz esmer ve biraz sakallı insanları uçaktan hiçbir açıklama yapmaya gerek duymadan atar gibi indirdiği zamanlarda, ABD’deki camilerden birine ABD istihbaratı tarafından “cihat, eylem, savaş” muhabbeti yapan bir ajan yerleştirilir, maksat herhangi bir terörist camide yuvalandıysa tespit etmektir. Ancak henüz ajan herhangi bir bilgi toplayamadan “bizim” cami cemaati kişiyi güvenlik birimlerine “Falanca şahıs, ‘cihat, eylem, savaş’ diyor” diyerekbildirir.
Bu burada dursun.
İster DEAŞ deyin, isterseniz IŞİD… Bir tercih hakkım olsaydı, DELTÖ derdim; Dünyanın En Lanet Terör Örgütü.
Filmi biraz başa saralım…
Evet, DEAŞ’ın varlığının tek sebebi değil ama bir sebebi malum olduğu üzere ABD’nin Irak işgalidir. ABD Irak’ta öyle derin yaralar açtı ki, DEAŞ laneti haklı olmasa da kendisine sempatizan kazandıracak mağduriyet üretebildi. Ve bu mağduriyet, öyle “yine mi mağdur oldunuz” şeklinde dalga geçilecek bir mağduriyet değildi. Sadece erkeklere kadınlara değil çocuklara da tecavüz edildi, ABD askerlerinin Ebu Gureyb gibi onlarca hapishanede yaptığı işkenceler, insan hakları ihlali, insanlık suçu gibi kavramlarla ifade edilemeyecek boyuttaydı. Bugün izlediğimiz DEAŞ vahşetinin altındaki bir sebep de bu vahşileştirme politikasıdır. Ve elbette bu asla ve asla DEAŞ’ı haklı ya da anlaşılabilir gösterecek bir bahane değil.
DEAŞ’ın Selefi düşünce ve hatta İslam düşüncesinden beslendiği, sempatizanlarını “cihad, kafir, mürted, şehit, cennet” gibi İslami terminolojiden arakladığı kavramlarla kandırdığı, bu kaynaktan beslendiği yalan değil. Buradan hareketle DEAŞ ve Selefizm konuşulabilir ancak bu entelektüel çaba sadece DEAŞ’ı meşrulaştırmaya yarar. Zira DEAŞ, hiçbir itikadi mesele ile açıklanamayacak ancak güvenlik stratejileri üzerinden ele alınabilecek bir konu. İlla bir şey........© Elips Haber