Acıyı siyasete dönüşmeden paylaşmak |
Dün Türkiye çok talihsiz bir acıyla sınandı. Gürcistan–Azerbaycan sınırında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait bir askeri kargo uçağının düşmesi ve 20 askerimizin şehit olması hepimizi derinden üzdü. Böylesi olaylarda, siyaset üstü bir duruşla acının kendisine bakmak gerekir. Bunlar rakamlar ve teknik hatalar da olmamalıdır sadece. Uluslararası ilişkilerde görünmeyeni de ortaya çıkarmak gerekebilir. Peki nasıl?
Bu kaza Türkiye’nin iki yakın müttefiki Azerbaycan ve Gürcistan’ın tam kesişim hattında yaşandı. Bölgeye baktığımızda enerji koridorları ve güvenlik iş birliğinin tam kalbi sayılabilecek bir yerde. Bakü–Tiflis–Ceyhan hattı, TANAP doğalgaz boru hattı ve Orta Koridor projesi, Türkiye’nin bölgedeki etkinliğini perçinleyen jeostratejik adımlardır. Bölge ülkeleri olayın hemen ardından örnek bir diplomatik refleks gösterdi. Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Gürcistan Dışişleri Bakanlığı ve NATO Genel Sekreterliği neredeyse eş zamanlı şekilde taziye mesajları yayımladı. Bu hızlı reaksiyon, “kriz diplomasisi” denen şeyin canlı bir örneği aslında. Devletler, acının siyasete dönüşmeden paylaşılması için dikkatli bir dil kullanır. Azerbaycan’ın “bir millet, iki devlet” söylemini, Gürcistan’ın “komşuluk ve dostluk temelli dayanışma” vurgusunu bu çerçevede okumak........