ABD yumuşak gücünün yeni medya mimarisi
Joseph Nye’ın 1990’larda ortaya koyduğu soft power (yumuşak güç) kavramı, bir ülkenin askerî ya da ekonomik baskıdan ziyade, kültür, değerler ve anlatılar yoluyla başkalarını etkileme kapasitesidir. Bugün geldiğimiz noktada ise bu kavram hâlâ geçerli, ancak ciddi bir güncelleme gerektiriyor. Neden mi, gelin son zamanların en çok konuşulan olayını açalım:
Netflix’in Warner Bros. Discovery’yi satın alması, ABD yumuşak gücünün bu yeni mimarisini anlamak açısından çarpıcı bir örnek sunuyor. Hollywood’un tarihsel anlatı gücü ile dijital platformların hedefleme kapasitesini tek çatıda birleşmiş oluyor. Buna, kamu diplomasisinin ötesinde, daha rafine ve görünmez bir etki mekanizması diyebiliriz.
Hollywood, uzun yıllar boyunca Amerikan yumuşak gücünün temel taşıyıcılarından biri oldu. II. Dünya Savaşı sırasında Nazi karşıtı filmlerden Soğuk Savaş dönemindeki “özgür dünya” anlatılarına kadar sinema, ABD’nin dış politika öncelikleriyle büyük ölçüde uyumlu bir hikâye evreni inşa etti. Üstelik bu anlatılar çoğu........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar