Seçim bitti, ama tartışma bitmedi. Öyle anlaşılıyor ki, Ocak ayına kadar da bitmeyecek. Seçim sonrası ortalık sakinleşir belki diye düşünenler vardı, şimdi herkes işlerin daha da kötüleşmekte olduğunu görerek paniğe kapılmaya başladılar. Her iki kanatta Siyonistlere yaranma çabasındalar. Bu da İsrail’i daha da saldırganlaştırıyor, uzlaşmadan uzaklaştırıyor.
Gelinen noktada İsrail’in Lübnan, Suriye, Ürdün ve Mısır’a doğru sınırlarını genişletecek. İşgal altındaki topraklarındaki öbek öbek dağınık vaziyetteki diğer Filistinlileri de burada mecburi iskâna tabi tuttuktan sonra, Kuzey Gazze’yi işgal edip Güneyi de Mısır ve FKÖ’nün kontrolüne verdikten sonra, FKÖ’den ibaret bir Filistin devletini tanıyacak.
Bu kukla devletçikte sadece Filistinliler değil, Yahudi olmayan, gayrimüslim unsurlardan oluşan, Dürzi, Maruni, Falanjist vb. herkesi ve Arap, Kürt, Fars, Yemen Yahudi’leri, Falaşa’ları, kriminal risk grubunu da bu bölgede iskan edecek. Ürdün dahil, Diasporadan vatandaş alınmayacak. İzzeddin Kassam’ı terörist olarak ilan ettiği için onlarla savaşı bitmeyecek. HAMAS yönetimi ve onlarla ilişkili herkes tehcir edecekler. Kuzey Gazze ve Gazze çevresindeki yerleşim bölgelerini yeni bir imar planı ile İmara açmayı planlıyorlar.
Gazze’nin kalanını Mısır'a bağlayacaklar ve burada HAMAS’la bağlantısı olmayanlar kalacak. Onların asayiş, güvenlik, silahların toplanması ve yönetimi Mısır ve FKÖ’nün kuracağı Filistin hükümetine aid olacak. Şimdi böyle bir plan üzerinde çalışıyorlar. Tam da böyle bir zamanda Suudi Arabistan’da Olağanüstü Arab zirvesi toplandı. Hemen öncesinde Katar, HAMAS ile İsrail arasında Arabuluculuktan çekildi. Zirvede barış, Kalıcı barış, Filistin devletinin tanınması, İnsani yardımların ulaştırılması, Ateşkes, esirlerin mübadelesi, İsrail’e askeri malzeme sevkiyatının durdurulması gibi konularda bildik sözler tekrarlandı. İsrail sert bir şekilde kınandı, protesto edildi, uluslararası örgütlerden yaptırım uygulanması talep edildi, bilmem kaçıncı kez.
Trump’un İsrail’e göndermeyi düşündüğü büyükelçi, tam bir Siyonist. Bir an önce Hamas’ın varlığının sona erdirilmesini savunuyor. Ona göre “Batı Şeria” diye bir yer yok. Orası İsrail’e aid “Yahuda ve Samara. Yani yeni ABD büyükelçisi Netanyahu’dan daha Yahudi. Trump’un yeni dışişleri bakanı da öyle.
Şunun altını çizerek söylüyorum, ortada gerçek bir Filistin devleti yok. Başkenti Doğu Kudüs dedikleri yer, Müslümanlarca mukaddes kabul edilen, Mescid-i Aksa’nın içinde yer aldığı 400 dönümlük yer değil, yani eski Kudüs, eski sur içi değil, modern Kudüs’ün doğusunda bir yer… İstanbul’u örnek verecek olursak, Suriçi İstanbul değil, İstanbul’un doğusunda, yani, Anadolu yakasında, Üsküdar’la, Tuzla arasında, Kadıköy’le, Beykoz arasında bir yer. Laik Filistinliler, İsrail’in etrafında bir canlı bariyer oluşturacaklar. Ucuz işgücü ve Pazar olarak da önemli. Denizle bağı yok.........