500 bin emeklinin sessiz çığlığı
Av. Yasemin BAL
Türkiye’de çok büyük bir kitle, yıllardır görmezden gelinen bir sosyal güvenlik boşluğunun içinde yaşıyor. Sayıları yaklaşık 500 bin olan vakıf emeklileri ve aileleriyle birlikte 2,5 milyon kişilik dev bir toplumsal kesimden söz ediyorum. Bu insanlar yıllarca bankalarda, sigorta şirketlerinde, odalarda, borsalarda, birliklerde çalıştılar. Yüksek risk altında, büyük sorumluluklarla görev yaptılar. Ama emeklilik söz konusu olduğunda, sistemin dışına itildiler.
Bugün özel bankada çalışanlar hukuken “bankacı” bile sayılmıyor. Devlet bankasındaki memur bankacı, özel bankadaki ise yalnızca “çalışan”. Mesleki bir tanımı bile olmayan bu kesim, buna rağmen finans sisteminin en ağır yükünü sırtlanıyor. Üstelik emeklilikleri de SGK dışında, munzam sandıklar ve vakıflar üzerinden yürütülüyor.
Bu sistem yeni değil. Kökleri 1930’lara kadar gidiyor. Türkiye’nin ilk munzam sandığı 1933’te İş Bankası bünyesinde kuruldu. 1950’lerden itibaren özel bankalar, sigorta şirketleri ve TOBB kendi çalışanları için sandıklar kurdu. Bugün bu yapıların tamamı vakıf statüsünde ve sayısı 17’yi buluyor.
Ancak burada büyük bir karanlık alan var: Bu vakıfların hiçbiri emekli sayısını şeffaf........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein