Kötülüğe övgü olabilir mi? Kötülük üzerine çocuk büyütür müsünüz? Kötüleri örnek vatandaş kabul eder misiniz? Hepsine koca bir “hayır” diyenler, arkalarını dönüp sıraladığım maddeleri neden icra ediyor o zaman? Neden ses çıkarmıyoruz?
Sokakta “kötü” yazan afişlerin önünden geçiyorsunuz, olacak iş değil. Birkaç kez bir tanesine takılıyorum, başlık “Kötü Kan”! Okuyan çocuk ne düşünür? Kötü kelimesi ihtişamlı kalın harflerle, tabii dikkat çekiyor. Çocuk aklında görkemli bir şey diye kalacak. Kan ise yaşam için hayati, ama burada kötü… Kanı kötü olanlar mı var? İyi olanlar kimler? Sormaz mı bir çocuk bunları?
Acaba İletişim Başkanlığı sokak röportajlarına gösterdiği hassasiyeti benzer konulara gösterebilir mi? Soft power denen kavram bir ülkenin yalnızca dış ilişkileri ve küresel varlığını ilgilendirmemeli, soft power kendi halkları arasında sulh olmak üzerine çalışma da yapmalı.
Afişteki kahramanlar ortalama 30-35 derece açıyla kameraya poz vermiş, bir adımda boğazınıza yapışacak gibi duruyorlar. Görüntüleri kendinden emin, asıllarından daha heybetli. Ortada sembolik bir kadın, tahmin edeceğiniz gibi etrafında bir erkek grubu. Hepsi siyah giyinmiş, hiçbiri gülmüyor. Dik dik kameraya bakmışlar, mümkünse delip geçsinler…
Bu afişlerden bu bakışlardan farklı versiyonlar ve projeler için o kadar çok var ki, kim bilir kaç kişinin aklını fikrini delip geçiyorlar. Tasarım yapan, restoran açan, gece kulübü işleten, ihracat yapan, haber olan, dizi çeken, spor yapan… her kes delip geçiyor.
Türkiye Cumhuriyeti hudut sınırlarından içeri adım attığınızda şahin bakacak, omuzu biraz geriye alacak, çalımlı dolaşacaksınız diye bir kural olduğunu........