Dövizdeki dengelenme rehavet yaratmamalı

Bugün MB senenin 2. Enflasyon Raporu’nu açıklayacak. Herkesin merak ettiği yüzde 36 olan 2024 enflasyon hedefinin değiştirilip değiştirilmeyeceği. Gerek son enflasyon verileri, gerekse de piyasanın enflasyon tahminleri sene sonunu yüzde 40’ın altında kapamayacağımıza işaret etmekte.

Nisan enflasyon verisi iyi gelmedi. İyi gelmemekten öte, TÜİK’in verilerini düzelttiğini varsaydığımız Haziran 2023’ten beri ilk defa açıklanan rakam ile İTO’nun yayınladığı İstanbul Geçinme Endeksi arasında bu kadar büyük bir fark (yüzde 1.71) oluştu. Bu durum geçmiş tecrübelerimize dayanarak ister istemez “acaba” sorusunu sormamıza neden oluyor. Mamafih açıklanan yüzde 3.18 de iyi bir oran değil tabii. (2005-2020 Nisan ortalaması yüzde 1.11.) “B” ve “C” endekslerindeki artışlar da aylık enflasyonun üzerinde seyretmeye devam ediyor. Hizmetler sektöründeki artış ise yüzde 4.16 ile aylık enflasyonun çok üzerinde.

Enflasyon beklentilerinin düşürülmesi ve fiyatlama davranışlarının gemlenmesi gereği çok açık. Hükümet bunu öncelikle döviz kur artışlarını sınırlayarak yapmaya çalışıyor. Ancak başlangıç noktasının “fazla değerli TL” olması önündeki en büyük problem. Önümüzdeki aylarda baz etkisi nedeniyle 12 aylık cari açığın gerilemeye devam edecek olması da bizi döviz ve cari açık konularında rehavete sürüklememeli. Nitekim, son gelen Nisan verileri ihracatta bir duraklamaya, ve enerji........

© Ekonomim