Filler dövüşüyor, çimenler eziliyor; arada sıkışıp kalmayalım!

Çin’in Avrupa’da oluşan boşluğu doldurma hamlesi, Türkiye’yi Asya-Avrupa üretim ve lojistik köprüsü haline getirebilir.

1971 yılı küresel ekonomi açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Bu tarihten sonra küresel büyüme modeli değişti. ABD'nin büyük cari açıklar verdiği, buna karşın Almanya ve Japonya gibi ülkelerin ihracata dayalı büyüme ile ticaret fazlası elde ettiği ve kazandıkları gelirleri yeniden Amerikan hazine kağıtları ve varlıklarına yönlendirdikleri bir mekanizma ortaya çıktı. Daha sonra Çin de bu modele dahil oldu ve Almanya ile Japonya’nın izlediği yolu takip etti.

Son dönemde ise bu sistemin sürdürülebilirliği ciddi biçimde sorgulanmaya başlandı. Çünkü sistemin merkezindeki ABD, dolar odaklı bu yapının artık kendi çıkarlarına hizmet etmediğini görerek ticaret politikasını değiştirmeye başladı. Tarifeler yükseltildi, yeni ticaret engelleri getirildi, küresel ölçekte dağılmış üretim yeniden ülkeye çağrıldı. Aynı zamanda teknoloji transferi de sınırlandırılmaktadır.

Bu dönüşüm, ihracata dayalı büyüme stratejisi izleyen Almanya ve Çin başta olmak üzere, Amerikan pazarına odaklanmış tüm ihracatçı ülkeleri........

© Ekonomim