Şurada bir tuş kalmış basmadığımız; BRICS

Yönünü bulamayan kaptan, her yönü denermiş. Kimi hedefine yaklaştırsa da çoğu varacağı limanın taşrasına vardıran bu yolculuk, gemi batmamış olsa da zaman, insan, fırsat ziyanıdır. Pusulasız geminin limanda kalması daha hayırlıdır diyebiliriz. Tıpkı son BRICS üyelik başvuru söylemimiz gibi…

Yazar Barçın Yınanç’ın ifadesiyle “Her masada oturmalıyım diyerek her türlü sabitesini yitirmiş dış politika” ile hangi limana varacağımızı bilemiyoruz. Nitekim Montaigne’in; “Hangi limana varacağını bilmeyen gemiye, hiçbir rüzgardan fayda yoktur” dediği gibi. Sahi, bu BRICS üyeliği nereden çıktı?

Bundan 10 yıl önce yine gündemdeydi BRICS… Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin ile yola çıkmış daha sonra Güney Afrika ile genişlemiş bu girişimin amacı, dolara alternatif bir rezerv para oluşturmak… Ortak paranın Ruble mi Yuan mı olmasından ziyade petro-dolar hegemonyasından kurtulmak amaç.

Denilebilir ki bu üyelik başvurusu, dolarla başı dertte olan ülkemiz için hayırlı olabilir. Doğrudur. Ama sorun şu ki bu başvuru, amaçsız gemi kaptanı gibi, denize açılalım da iç politikada........

© Ekonomim