Kamu ihalelerinin yumuşak karnı: Pazarlık “usulü”

Ahmet ARSLAN

CPA, MBA

Kamu ihaleleri kamu idarelerinin mal ve hizmet alımına veya satışı veyahut kiraya vermesine ilişkin işlemlerini kapsamaktadır. Kamu idarelerinin mal ve hizmet alımları 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre, mal ve hizmet satışı ve kiraya verme işleri ise 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında gerçekleştirilir.

Her iki ihale rejiminde de, birbirinden farklı olmakla birlikte, pazarlık usulü bulunmaktadır. Söz konusu usulün ihale rejimlerinde yer almasının başlıca nedeni acil ve zorunlu hallerde kamu idarelerinin mal ve hizmet tedarikine imkân sağlamak suretiyle kamu hizmetlerinde sürekliliği sağlamaktır. Gelinen noktada ise şartlar sağlanmadığı halde kamu idarelerince pazarlık yöntemine çokça başvurulması ve üzerinde ihale bırakılan kişilerin kamu idaresiyle yakın ilişkisi pazarlık usulüne “ihale” ve hatta “usül” denilmesini zorlaştırmaktadır.

Kamu ihaleleri gerek kamu kaynağının kullanılması gerekse devletin piyasa aktörleri arasında eşit davranma yükümlülüğü nedeniyle belli kurallara ve ilkelere bağlanmıştır. Örneğin, 4734 sayılı Kanun’a göre ihalenin temel ilkeleri arasında; saydamlık, rekabet, eşit muamele, kamuoyu denetimi, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve kamu kaynakların verimli kullanılması yer almaktadır.

Pazarlık usulü ile yapılan ihalelerde ise ilan zorunluluğu olmadığı için şeffaflık gerçekleşmediği gibi ihaleye sadece idare tarafından davet edilen isteklilerin katılabilmesi nedeniyle rekabet ve kamu kaynakların verimli kullanılması verimli kullanılması ilkesi de gerçekleşmemektedir. Kamu idarelerinin pazarlık usulüne başvurmalarının en önemli nedeni de ihalenin ilanı zorunluluğu olmaksızın bir veya birden fazla kişiyle görüşmek suretiyle işin tedarik edilebilmesidir.

4734 sayılı Kanun’da asıl ihale usulü herkesin teklif verebildiği açık ihale usulü olup, pazarlık usulü kanunun sadece 21. maddesinde belirtilen istisnai hallerde kullanılabilir. Oysa, 2023 yılında kamu idarelerince pazarlık usulüyle (21/b) yapılan ihalelerin toplamı yaklaşık olarak 562 milyar TL olup, söz konusu tutar kamu ihalelerinin toplam tutarının % 42’sine tekabül etmektedir. Bu durum pazarlık usulünün artık istisna değil, asıl ihale usulü haline geldiğine işaret etmektedir.

Pazarlık usulü ile yapılabilecek ihaleler 4734 sayılı Kanun’un 21. maddesinde şu şekilde sayılmıştır:

a) Açık ihale usulü veya belli istekliler arasında ihale usulü ile yapılan ihale sonucunda teklif çıkmaması.

b) Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması.

c) Savunma ve güvenlikle ilgili özel durumların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması.

d) İhalenin, araştırma ve geliştirme sürecine ihtiyaç gösteren ve seri üretime konu olmayan nitelikte olması.

e) İhale konusu mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin özgün nitelikte ve karmaşık olması nedeniyle teknik ve malî özelliklerinin gerekli olan netlikte belirlenememesi.

f) İdarelerin yaklaşık maliyeti 2 milyon 76 bin 108 TL’ye (2024 yılı için) kadar olan mamul mal, malzeme veya hizmet alımları.

- (b), (c) ve (f) bentlerinde belirtilen hallerde ilan yapılması zorunlu değildir. İlan yapılmayan hallerde en az üç istekli davet edilerek, yeterlik belgelerini ve fiyat tekliflerini birlikte vermeleri istenir.

Uygulamada söz konusu kanun maddesinde sayılan bentlerden en çok suistimal edilen ve bu nedenle kamuoyunda da sık........

© Ekonomim