2026 sigortacılar için zor yıl mı, yoksa doğru zaman mı geliyor?
Sigorta sektörünü uzun süredir takip eden biri olarak söyleyeyim: 2026 kapıyı tıklatmakla kalmıyor, içeri girmek için topuzla kapıyı zorluyor. Üstelik yanında da iki misafir getirmiş: “makul fiyatlar” ve “zorlu bir büyüme denklemi.”
Geçtiğimiz gün AXA Türkiye’nin genel müdürlük binasında yapılan buluşmada bu tabloyu net bir şekilde görmek mümkün oldu. Ortam samimiydi, ama masada konuşulan rakamlar oldukça ciddi. Genel Müdür Yavuz Ölken’in anlattıkları özellikle dikkat çekiciydi; çünkü sektörün fotoğrafını çekmekle kalmadı, fotoğrafın arkasına küçük notlar da düştü.
2025’in ikinci yarısı itibarıyla sigorta sektöründe rüzgârın yön değiştirdiği belliydi. Yıl başında beklenen sert piyasa, yıl sonuna doğru yerini rekabetin yeniden canlandığı daha “soft” bir piyasa yapısına bıraktı. Bu tablo, sigorta şirketlerinin finansal olarak nefes almaya başladığını ve teknik sonuçlarını toparladığını gösteriyor. Ancak işin bir de görünmeyen kısmı var: Sigortalanma oranı hâlâ yerinde sayıyor. Primler büyüyor ama poliçe sayısı aynı iştahla artmıyor. Bu oyunda top, büyüyen fiyatların ayağından dönüp duruyor.
Bugün geldiğimiz noktada 2026'yı tarif ederken Yavuz Ölken tek bir cümle kullandı ve konuyu çok güzel özetledi: “Acente ve şirketler için zor, müşteriler için makul bir yıl geliyor.”
Bu aslında basit bir ekonomi döngüsünün sigortadaki yansıması. Reasürans maliyetleri artık yukarıdan aşağı iniyor, sigorta bedelleri hiper enflasyonun gölgesinden çıkıyor. İşte bu ikisi bir araya gelince prim artışlarındaki o sert ivmeyi artık görmememiz çok doğal. Eskiden bir konut veya bir tesis priminin P arttığını görüyorduk; 2026’da belki 0’lara gerileyecek. Müşteri açısından “Oh be!” dedirten ama sigortacı açısından “Eyvah, büyüme nerede?” dedirten bir tablo. Bu yüzden 2026’da........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden