Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) 1971 yılında, Abu Dabi, Dubai, Acman, Füceyre, Şârika ve Ümmü'l-Kayveyn emirliklerinin bir araya gelmesiyle kurulmuştu. 1972’de de Resü'l-Hayme Emirliği de BAE’ye katıldı. İşte bu 7 emirliğin uyumlu güç birliği, Ortadoğu tarihinde eşine az rastlanır bir başarı öyküsü ortaya çıkardı. BAE, bildiğimiz bütün reyting kuruluşları nezdinde A ile ifade edilen en yüksek ülke notlarına sahip. İşsizlik oranı yüzde 2,7 ve ülke genellikle her yıl bütçe fazlası veriyor. Yıllık ortalama 20 milyar dolar olan bütçede ‘vergi gelirlerinin payı’ sadece yüzde 0,57 civarında. Nüfusu, 10 milyon kişiyi henüz aşan BAE’nin, 2023 sonu itibariyle toplam milli geliri ‘satın alma paritesine göre’ yaklaşık 720 milyar dolar. Resmi rakam da 500 milyar doların biraz üzerinde. 2023 yılı ihracatı da 425 milyar doların üzerinde.
BAE’nin ekonomisindeki rakamlar çok güzel ve ‘Allah nazardan saklasın’ denilecek nitelikte. Türkiye-BAE ilişkileri gayet iyi gidiyor. TÜİK verilerinde, bu yılın Ocak-Ekim döneminde (10 ayda) 6,8 milyar dolarlık ihracatımız ve 5,9 milyar dolarlık ithalatımız görünüyor. TİM’e göre ihracatımız daha düşük ama BAE verilerine göre iki ülkenin dış ticareti bizim verilerden yüzde 50 daha fazla. Çünkü BAE, oradaki Türk şirketlerinin üçüncü ülkelerle yaptığı ticareti de Türkiye hanesine yazıyor, önemli miktarda da altın işi var. Nasıl hesaplanırsa hesaplansın sonuçta BAE ile dış ticaretimiz de nazar boncuğunu ya da duasını hak ediyor. 30’dan fazla serbest bölgeye sahip Dubai Emirliği, Türk şirketlerini ‘serbest ticaret’ için davet ediyor. Dubai Havalimanı Serbest Bölgesi (Dubai Airport Free Zone- DAFZ) yönetimi, bölgede daha çok sayıda Türk şirketinin ofis açmasını, depo (lojistik) yatırımları yapmasını, üretim yapılabilen serbest bölgelerde de üretim yapmasını öneriyor. Türk firmaları bugüne kadar, Japonya, Çin, Hindistan başta olmak üzere Asya ülkeleriyle Ortadoğu ve Afrika’yı kapsayan, Avrupa ile........