menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“İnvolüsyon” yeni bir terim olmaktan öte...

18 0
18.12.2025

Çin’de yaratılan gelişmeler bugün bütün insanlığı yakından etkiliyorsa, bu gelişmenin ardındaki en önemli güç, karşılaşılan sorunlarla yüzleşme özgüveninin beslenmesidir.

Le Monde Diplomatique Türkçe’nin son sayısında Nathan Sperber’in “Çin ekonomisi ve tuhaf bir çarpıklık “ yazısını okurken “involüsyon” terimine yüklenen değeri de öğrendim: Kısır döngü, aşırı rekabet sonucu verimsizleşme anlamına geliyor. Çin Komünist Partisi Politbürosuİnvolüsyon tipi zararlı rekabet” tanımını yapıyor. Büronun kuramsal dergisi ‘Qiushi’,İnvolüsyon Tipi Rekabeti Derinlemesine Anlamak ve Düzeltmek” başlıklı bir makale yayınlıyor. Makalede , “Ekonomik aktörlerin piyasadaki konumlarını korumak ve sınırlı bir pazarda rekabet etmek için sürekli olarak büyük kaynaklar ve enerji yatırımı yapmalarına rağmen kâr artışı sağlamadıkları sağlıksız rekabet olgusu” açıklaması yapılıyor. Makalede yapılan analize göre, “ Büyük şirketler küçükleri involüsyonla baskılıyor, platformlarda kullanıcılarını involüsyonla etkiliyor”. Makale bir başka noktaya daha vurgu yapıyor: “Üretim kapasitesini involüe etmek, fiyatları involüe etmek, rekabeti involüe etmek mümkün; ancak bunun sonucu herkes için kayıp olur.

Bu yazının amacı, Nathan Sperber’in makalesindeki analizin çıktılarını paylaşmak değil. Bir sorun yaşandığı zaman onu, “kol kırılır yen içinde kalır” anlayışıyla saklamanın ya da üstüne aşırı basitleştirilmiş rakamlardan oluşturulan “kutsal şallar” örtmenin işlerimizi nasıl çıkmaza soktuğunu anlatmak; “yüzleşme özgüveninin yarattığı verimliliğe” değinmek.

Yaşanan sorunları gizlemek ya da Mevlana’nın dediği gibi “gelenek ve dinde kolayını arayarak, farklı yollar bulacağımız iç yolculuğumuzu ertelemek ve saptırmak” toplumlara büyük bedeller ödetebiliyor.

Her insanın, topluluk ya da........

© Ekonomim