Ağustos ayı enflasyonu moral bozdu

Bazı haftalar veri bulmakta zorlanırsınız, veri olmayınca yazacak konu bulmak zorlaşır.

Bazı haftalarda ise veri bolluğu yaşarsınız, bu sefer de konu seçmekte zorlanırsınız.

Bu hafta öyle bir hafta oldu.

Haftanın en önemli verileri büyüme ve enflasyon verileriydi. Buna İSO İmalat PMI’ı da eklersek yanlış olmaz.

Önce 2024 yılı 2. Çeyrek büyüme verisi geldi. Arkasından da Ağustos 2024 enflasyon verisini karşıladık.

2023 yılı Büyüme Rakamı (GSYH) revizyona uğradı. Böylece 2023 yılında Türkiye yüzde 5,1 büyümüş oldu. Burada bir sıkıntı yok. Hatta revizyona rağmen hala kuvvetli bir büyüme.

Fakat 2023 yılı büyüme verisinin detayına baktığımızda üretim yöntemine göre GSYH hesaplamasında imalat sanayinin payının bir önceki yıl ki yüzde 22,1’den yüzde 19,5’e düşmüş olması düşündürücü. Üretmeyi pek sevmiyoruz. Üretmek bilgi, birikim, sermaye, emek işi. İmalat sanayi ivme kaybediyor bunu çok kere söylüyorum ama GSYH hesabında payının azalması da üzücü. Buna karşılık inşaatın ve toptan ve perakende ticaretin payı artmış.

2023 yılında büyümenin lokomotifi hane halkı nihai tüketimi olmuş. Son 5 yıla beraber baktığımızda hane halkı tüketiminin payı yüzde 59,1 ile en yüksek olarak 2023 de gerçekleşmiş. 2024 ikinci çeyreğinde hane halkı tüketiminde belirgin bir yavaşlama görüyoruz. Para politikasının gecikmeli etkileri talep üzerinde çok net görülüyor. Hane halkı talebi ciddi anlamda geri çekiliyor. Hane halkı tüketimini etkileyen unsurlardan biri ücret artışları ve yüksek enflasyon beklentisi ile öne çekilen talep. Hala enflasyonun düşeceğine ilişkin genel kanaat oluşmasa da ücret artışlarının belirli sektörlerde çok az ya da hiç olmamış olması, asgari ücrete yapılmayan zam, önümüzdeki aylarda bu talebi daha da aşağı çekecek gibi duruyor.

Fakat sıkıntılı bir noktaya geldiğimizi düşünüyorum.

İçeride talep düşüyor ve düşmeye devam da edecek ama........

© Ekonomim