Hükümetin programı en çok reel kesimi etkiliyor, acaba farkında mı?...
Hükümetin düşük enflasyon söylemine karşın kamu borçlanma faizleri yükseliyor; bu yüksek reel faizin faturası reel kesime çıkıyor. Reel kesimin finansal varlıkları artmasına rağmen borçları daha hızlı yükseliyor; şirketler net borçlu durumda.
Bütün ülke yarın ki Merkez Bankası faiz kararına kilitlenmiş durumda? Merkez Bankası’nın faizleri indireceği hususu kesin gibi de ne kadar indireceği yönünde tahminler yapılıyor. 100 ile 200 puan arasında indirim yapılacağı tahminleri havada uçuşuyor.
Faiz kararının bu kadar piyasaları ilgilendirmesi anlaşılabilir.
Paradan para kazananlar, yabancı yerleşikler, bıyıklı yabancılar, telefonla piyasaları takip edenler, kısacası üretimden değil ama bölüşümden en büyük payı alanlar için konu önemli. Dünyada paradan para kazanılan ender birkaç ülkeden biri Türkiye…
Hükümet orta vadede tek haneli ve hatta yüzde 5 enflasyon hedefini ağzına sakız etmiş; ama bir türlü bu orta vade gelmiyor. Tüm OVP metinlerinden ve hükümet yetkililerinin ağzından düşmüyor. Adeta çölde bir serap misali…
Oysa Hazine ve Maliye Bakanı’nın orkestra şefi olarak yönettiği kamu borçlanmaları tam gaz devam ediyor, hem de çok haneli ve katmerli!...
Düşünebiliyor musunuz, tek haneli ve hatta yüzde 5 enflasyon masalı sürdürülürken; Hükümetin borçlanma faizleri tam gaz devam ediyor. Şunu anlamak mümkün değil, 10 yıl vadeli devlet tahvillerinin yıllık faizi yüzde 30’un, 5 yıl vadeli devlet tahvillerinin faizi yüzde 35’in........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden