Sağlıkta iki ‘reformun’ da tek kazananı var: Hastaneler

Erdoğan iktidarının sağlık sisteminde yaptığı iki büyük değişiklik var. Birincisi 2005 yılında pilot proje olarak başlatılan Sosyal Güvenlik Kurumu’nu (SGK) sistem dışına iten değişiklik. Bu değişiklik ile SGK, sağlıkta hizmet veren ve üretim yapan bir kurum olmaktan çıkartılarak, sadece başkalarından alınan mal ve hizmetlerin parasını ödeyen kurum haline getirildi. Böylece hem sağlıkta ticarileşme yolunda önemli bir adım atılmış oldu, hem de SGK’nın sağlık sistemindeki düzenleyici yönlendirici olabilme gücü ortadan kaldırıldı.

İkincisi ise 2019’dan itibaren sağlık sisteminin merkezine oturan şehir hastaneleri modeli. Erdoğan iktidarının ikinci reformu da birincisi gibi sağlıkta ticarileşmeyi beslerken yine hastanelerin kazancını artırmaya hizmet etti.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayınladığı sağlık harcamaları istatistikleri bu durumu bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. Sağlıkta birinci reformun pilot olarak başladığı yıl olan 2005 yılı ile şehir hastanelerinin hemen öncesi 2018 yılı ve 2024 yılında sağlık harcamalarının ve gelirlerinin nasıl paylaşıldığını karşılaştırınca bu resim net olarak ortaya çıkıyor:

- Karşılaştırmamızı temel cari sağlık harcamaları üzerinden yapıyoruz. Temel cari sağlık harcamaları; yataklı sağlık hizmete veren hastaneler, ayakta sağlık hizmeti veren doktor ve klinikler ile eczaneler ve medikal ürünler için yapılan harcamalardan........

© Ekonomim