Deprem yarası sadece inşaat ile sarılamaz

Bugün Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin birinci yıldönümü. Bir yıl sonra deprem yaralarının ne ölçüde sarıldığını değerlendiren tartışmalar esas olarak imar-inşaat faaliyetleriyle sınırlı yürüyor. Bu bir yönüyle doğal bir durum. Ancak deprem yaralarını sarmayı sadece konut ve altyapı inşaatıyla sınırlı görmek büyük yanılgı olur. Çünkü sorunun sosyal boyutu da en az konut ve altyapı sorunu kadar yakıcı bir sorun. Depremzede illerin sosyal kırılganlık açısından en hassas ve en zor durumdaki iller arasında yer alması, konunun önemini daha da artırıyor.

2022 yılı göstergeleri depremzede illerin deprem öncesinde bile ne kadar kırılgan durumda olduğunu gösteriyor. 2023 yılına ilişkin sosyal göstergelere henüz açıklanmadığı için karşılaştırmalı bir resim ortaya koyma şansımız şu an için yok. 2022 yılı verilerinin ortaya koyduğu manzara ana hatlarıyla şöyle:

* 2022 itibarıyla deprem bölgesindeki 11 ilin toplam nüfusu 14 milyonu aşıyor. Deprem toplam nüfusun yüzde 16.4’ünü yani 6’da 1’ini doğrudan etkiledi. Bu sosyal sarsıntının boyutunun da büyük olduğunu gösteriyor.

* Deprem illerinde daha genç bir nüfus var. Elazığ dışındaki 10 ilde ortanca yaş Türkiye’nin altında. Örneğin Türkiye........

© Ekonomim