Söylenen söz boşa gitmeyebilir

Rivayete göre, ülkemizin Türk Boğazlarına yeniden tamamen hakim olmasına imkan veren Montrö Sözleşmesini müzakere eden Dış İşleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’a anlaşmanın Ege’deki Yunan adalarının silahlandırılmasına ilişkin taşıdığı anlam sorulmuş. Bu konu aslında 1923 Lozan Anlaşmasında bir sonuca bağlanmıştı. Sayın Bakan, masumane bir yaklaşımla, konunun Montrö sözleşmesinde ele alınmadığını ifade edince, cevap bazı Yunan siyaset adamları tarafından Lozan’da konulan kayıtların Montrö ile ortadan kalktığı şeklinde yorumlanmıştır. Sayın Aras’ın kayıtların kaldırılmasını amaçladığını düşünmemiz için herhangi bir sebep bulunmamaktadır. Fakat, bir basın mensubu tarafından muhtemelen kasıtlı olarak sorulan bu soru daha sonraki yıllarda bazı adaların silahlandırılmasını haklı göstermek için kullanılagelmiştir.

Yukardaki olayı size dış siyasette söylediklerinizin ve yaptıklarınızın taşıdığı önemi göstermek için aktardım. Dış siyaset konuları üzerinde konuşurken ya da bir eylem yaparken, hükümet yetkilileri daima ihtiyatlı davranmalı ve gelecekte söz ve eylemlerinin nasıl ülkemiz çıkarlarına karşı kullanılabileceğini öngörmeye çalışmalıdırlar. Sizlerin de şahit olduğu gibi son zamanlarda, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere yetkililer dış ilişkilerde iyi düşünüldüğü izlenimi vermeyen ve gelecekte başımıza dert açabilecek beyanlarda bulunuyorlar. Sorumsuz, gerçeklerle bağdaşmayan ve gereksiz sözler söylemek, eylemler yapmak Türk iç siyasetinin önde gelen niteliklerindendir. Vatandaşlar buna alışkındır, hatta çoğu zaman ciddiye dahi almazlar, ancak........

© Ekonomim