Uygarlığın köprüsündeki “hocaların hocası”

Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal’ın 1966’da yazdığı, yarım yüzyılı aşkın süredir beklenen eseri “Doğu ve Batı: Mezopotamya, Yunan Sanatının Kaynağı”, geçen yıl Kronik Kitap tarafından Türkçeye kazandırıldı. Ancak okuma fırsatı bulduğum kitap, arkeolojinin “hocaların hocası”nın kaleminden, uygarlığın doğuşunu yeniden okuma fırsatı sunuyor.

Müze adasına doğru yürüdüm. Bir fuar için bulunduğum Berlin’de ekipten kaçıp en sonunda Bergama Sunağı’nı göreceğim. Tıpkı Almanya’da yaşayan Türk asıllı 3 milyon kişi gibi gurbette olan sunağı! Ama o da ne... İçeri girdiğimde sunağın tadilata girdiğini, yeni düzenlemeler sonrasında ancak 2027 baharında açılacağını öğreniyorum. Takvimler 2023 yılının Eylül ayını gösteriyor. Topraklarımın verdiği o acı sever tavırla ‘kim öle kim kala’ diye üzülüp açık olan diğer salona yürüyorum. Babil’in İştar Kapısı’nı göreyim bari diye bir had bilmezlik. Mezopotamya’nın görkemli yapısını görünce mutluluktan nutkumun tutulacağından bir haber bir tavır…

Babil İmparatoru II. Nebukadnezar tarafından M.Ö. 575’te yaptırılan kapı, aşkın ve savaşın tanrıçası İştar’a adanmıştı. Lacivert tuğlaların üzerinde yan yana aslanlar, boğalar ve çiçek motifleri… Hem zarafet hem kudret hem hayat hem ölüm. Yani Doğu’nun çok katmanlı estetiği. O an düşündüm: Bu eser olmasaydı, Yunan sanatını bildiğimiz şekliyle tanıyabilir miydik? İşte tam da bu soruya yanıt arayan bir kitap, Ekrem Akurgal’ın “Doğu ve Batı”sı, 58 yıl sonra Türkçeye kavuştu.

Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal, Türk arkeolojisinin tartışmasız en önemli isimlerinden. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nün kurucusu, “ordinaryüs” unvanına sahip son Türk profesörlerinden, “hocaların hocası.” Onun arkeolojiye kattığı vizyon, yalnızca Anadolu kazılarıyla sınırlı değil. Kültürler........

© Ekonomim