İhracat Akademisi ve HIT-30 gibi yeni başlangıçlara ihtiyaç var

Son birkaç yıldır yaşadığımız yüksek enflasyon, bozulan gelir dağılımı ve artan hayat pahalılığı, ihracatçılarımızın alışageldikleri maliyet ve fiyat minimizasyonu stratejisini sürdürmelerini imkansızlaştırıyor.

Zaman zaman denemeyecek kadar uzun bir süre boyunca “Kuru yükseltelim, ihracat artsın” mantığına dönük politikalar uyguladık. Ticaret Bakanlığı’nın verdiği, Dünyaya örnek olacak kadar iyi tasarlanmış devlet desteklerinden çok daha fazlası ihracatçılara kur artışı ile verildi. Böyle olduğu için, firmalar yeni rekabet stratejileri benimsemek yerine, rekabet güçlerinin omurgasını maliyet ve fiyat minimizasyonuna dayandırdılar. Bu da ihraç ettiğimiz 160 milyon ton malın büyük kısmının, başka tedarikçiler tarafında kolayca ikame edilebilecek nitelikte olmasını beraberinde getirdi.

Son haftalarda yine “TL çok değerli; kur düşük kaldı, daha yüksek olmalı” kanalından yayın yapanların sayısında artış var. Öncelikle şunu ihracatçılardan vatandaşa, STK’lardan devlete kadar herkesin kabul etmesi gerekiyor: “Kur ile yönlendirmeye çalışıldığı sürece kalıcı ve katma değer artışına dönük........

© Ekonomim