Amerikan tasarımının “yaramaz çocuğu” Eskişehir’de

OMM’un son sergisi ‘Ehlikeyif’ çağdaş fantastik tasarımları ağırlıyor. OMM’un kurucusu Erol Tabanca serginin başta Amsterdam olmak üzere belli başlı Avrupa şehirlerini gezeceğini söylüyor. Serginin küratörü İdil Tabanca “Müze bir ifade alanıdır” diyor…

Eskişehir Odunpazarı’nda eski Osmanlı evlerine komşu, ünlü Japon mimar Kengo Kuma’nın eseri Odunpazarı Modern Müzesi hafta sonu İstanbul’dan gelen yüzlerce davetli eşliğinde yeni sergiye kapılarını açtı.

‘Ehlikeyif’ sergisini, müzenin kurucusu iş insanı koleksiyoner Erol Tabanca ile birlikte geziyoruz…

Beş yıl önce açılışına geldiğim müzenin iç mekanı yeni sergi nedeniyle hayli farklı görünüyor.

Duvarlar ve hatta döşemeler “çağdaş fantastik tasarımlar” olarak tanımlanan eserleri daha görünür hale getiren can alıcı renklere boyanmış, nişler, platformlar eklenmiş.

İngilizce adıyla ‘Creatures of Comfort’ sergisinin küratörü Erol Tabanca’nın kızı İdil Tabanca.

Zaten sergilenen eserlerin pek çoğu İdil Tabanca koleksiyonundan.

California Üniversitesi’nde sinema ve dijital medya eğitimi gören İdil Tabanca “Ehlikeyif” kitabının önsözünde “sergi doğadan ilham alarak, kopyalayarak ve taklit ederek onu iç alanlarımıza geri davet etmeyi amaçlayan eserlerden oluşuyor” diyor.

Sergiyi gezmeden önce sohbet ettiğimiz Erol Tabanca kızıyla ilgili ilginç bir anekdot aktarıyor.

“Bu müze inşaat halindeyken New York’ta bir dergi çıkarmakta olan İdil’e müzenin başına geçmesini önerdim. Bana şöyle bir cevap verdi: “Baba sen bugüne kadar topladığın işleri eşin, dostun ve toplumla paylaşmak için bir müze açıp başına beni koymak istiyorsan ben bu işte şokum. Müze aslında bir ifade alanı. Yeni nesillerin dünyaya nasıl baktıklarını iyi anlamak gerek. Burasının bir ifade alanı olduğunu, öncülük yapabilecek bir yer olduğunu kabul ediyorsan, beni ve arkadaşlarımı özgür bırakacaksan varım”.

KOLEKSİYONER OLARAK ÇİZGİM DEGİŞTİ

Neticede İdil Tabanca OMM Yönetim Kurulu Başkanı, müzenin direktörü ise Defne Casaretto.

Tabanca beş yıl önce müzenin Haldun Dostoğlu’nun küratörlüğünü yaptığı, kendi koleksiyonundan eserleri bir araya getiren ‘Vuslat’ olduğunu hatırlatarak şöyle devam ediyor:

“Sonraki sergilerin tümü toplumun değer yargılarını sorgulaya, iğneleyen, düşünmeye sevk eden, tartışılan sergilerdi. CİMER’den sayısız şikayetler aldık. Tabii bunlar işin bir parçası”.

İşte bu süre içinde Erol Tabanca olarak koleksiyoner çizgisinin değiştiğini, genç sanatçılara daha fazla yöneldiğini söylüyor.

Müzeyle, açılan sergilerle çizgisi değişen bir koleksiyoner profili.

Erol Tabanca “Türkiye’de bunun gibi bir sergi bugüne kadar yapılmadı. İddialıyız. Bence sergi........

© Ekonomim