Borsada işlem vergisi ve yapısal reformlar

Bir taraftan makro verilerin yoğun bir şekilde geldiği, diğer taraftan hisse senedi piyasasında işlem vergisinin gündemi fazlasıyla meşgul ettiği bir hafta içerisindeyiz.

Ülkemizin yapısal sorunları dediğimizde tasarruf açığından, sermaye piyasalarının yeterince gelişmediğinden, toplam vergi hasılası içerisinde dolaylı vergilerin payının çok yüksek oluşundan ve buna benzer çok sayıda sorundan bahsediyoruz. Fakat bahsettiğimiz bu sorunlardan, burada vurguladıklarımızla ile gündemde olan işlem vergisini yan yana koyduğumuzda yapısal reforma destek olabilecek bir adım yerine mevcut yapıyı destekleyen bir karar sürecinden bahsediyoruz.

Uzun süre negatif reel faiz ortamında tasarruf mu etmeli yoksa tüketmeli mi konusunda savrulan tasarruf sahiplerinin tüketimi daha fazla tercih ettiğini net bir şekilde gözlemledik. Hatta o tüketimin önemli bir kısmı konut, otomobil gibi yatırım niteliği taşıyan ürünlere de dönüşünce varlık fiyatlarında ciddi sıçramalara da yol açan bir tablo karşımıza çıktı.

Birkaç yıllık bu savrulmanın arkasından, son bir yılda rasyonel politikalara dönüşle beraber davranışlarında rasyonelleşme eğilimine girmek isteyen tasarruf sahiplerinin kafasını karıştıran ciddi bir belirsizlik yaratıldı. Evet doğru, hisse senedi piyasasında işlem hacmi ortalamasında, dünya ortalamalarının üzerinde olmamız, hisse senetlerini elde tutma süresinin çok kısa olması, yatırım motivasyonundan çok spekülatif bir yatırımcı profilini de getirdi. Bu tür bir işlem vergisi, doğru zamanda, doğru oranlarda, dünya örneklerine benzer bir şekilde devreye girebilirdi.

İşlem hacminin yüksek........

© Ekonomim