Yanıltıcı doğruluk

İş hayatında en az kullanılan kelimelerden biri ‘bilmiyorum’. Hâlbuki yaşadığımız dönemde, bırakın sonucu, ihtimalleri bildiğimizi söylemek bile cüretkâr olabilir. Risk ve belirsizliğin farkını bilmeyen firmalar ‘yanıltıcı doğruluk’ girdabına kapılabilirler.

‘Bilmiyorum’ ifadesini kullanmamanın çeşitli sebepleri var. İlk aklıma gelen, bilgisiz veya yetersiz gözükmekten korkmak… Üstelik pek çok kişi için bilgiye, hatta belki sahip olduğundan fazla bilgiye, sahip olduğunu göstermek bir güç göstergesi. Ancak meselenin şahsi egodan daha derin sebepleri olduğunu düşünüyorum. Bunlardan biri zihinsel, diğeri kültürel…

Zihnimiz belirsizlik hissetmekten rahatsız olur. Büyük ekonomist Keynes gibi ‘basitçe, bilmiyoruz’ demek yerine geçici, rahatlatıcı çözümler üreterek kendine güven telkin etmeye başlar. Netice, ‘biliyormuş gibi yapmak’ olur. Bunun neticesi, köşemizde daha önce de ele aldığımız Dunning-Kruger etkisine kadar ilerler: Bilgi düzeyi düşük olanlar, kendi eksikliklerinin farkında olmadıkları için bildiklerini varsayarlar ve özgüvenle konuşurlar; bilgi düzeyi yüksek olanlar ise temkinli, hatta zayıf görünürler.

Bazı kültürlerde/ ortamlarda/ organizasyonlarda bilmemek öğrenme........

© Ekonomim