Hem şirketlerimiz hem de kişisel kariyerlerimiz için çok temel bir soru var: bilinen alanlarda mı rekabet edeceğiz, henüz keşfedilmemiş sahalarda mı? Bu konuyu INSEAD’dan Chan Kim and Renée Mauborgne’un Kırmızı ve Mavi Okyanus metaforuyla konuşalım.
Kırmızı okyanus, günümüzde mevcut alanları temsil ediyor. Bilinen pazar, sınırları belirlenmiş sektör, ve paylarını artırmak için rakipleriyle kıyasıya mücadele eden şirketler. Acımasız rekabette dökülen kan suyu ‘kırmızı’ya boyuyor.
Mavi okyanus, günümüzde var olmayan alanları temsil ediyor. Bilinmeyen pazar, uçsuz bucaksız sektör, ve henüz rekabet tarafndan kirletilmemiş bir alan. Geniş, derin ve güçlü saha, ‘mavi’liği çağrıştırır.
Kırmızı ve mavi okyanusta iş yapmanın riski, getirisi, ve icapları birbirinden çok farklı.
Kırmızı okyanusta odak mevcut talebi karşılamak, müşteriye sunulan değer ile onu üretmek için harcanan maliyet arasında denge kurmak ve neticede rakiplerden daha ucuz/ daha farklı olmak. Süpermarketler, otomobil firmaları veya telekom operatörleri bunları başarmak için var........