Çocukluğumun geçtiği Kayseri’de şimdi yerinde yeller esen eski mahallemizde bir vefat yaşandığında en çok şu tür konuşmalar duyardım:
Falanca ölmüş, Allah rahmet eylesin.
Niye ölmüş?
Vadesi dolmuş...
Vadesi dolmak! Ne demekti ki, hiç anlam veremezdim, sanki bir hastalık gibi!
O dönemlerde hastalıklar da pek öyle detaylı olarak bilinmezdi ki. Birisi hayatını mı kaybetti, nedeni belliydi; vadesi dolmuş!
İnsan, doğada öleceğini bilen tek canlı. En azından diğer canlıların bunu bilmediğini düşünüyoruz. Ama bizim bildiğimiz kesin. Ve adım adım vadenin dolacağı o güne gidiyoruz.
Şunu düşündüğüm çok olmuştur. Özellikle el kadar minnacık bebekleri gördüğümde:
“Yüz yıl sonra etrafta şu an görülen kimse olmayacak. Ne etrafı, dünyada yaşayanlardan da sayılı kişi kalacak.”
Böyle bakın dünyaya, çok tuhaf gelecek!
Hatta bırakın yüz yıl sonrasını, kısaltın vadeyi, iyice; üç beş yıl sonra ne olacak acaba...
TÜİK’in dün açıkladığı 2021- 2023 dönemi hayat istatistiklerine göre doğuşta beklenen yaşam süresi 77.3 yıl. Bu süre erkeklerde 74.7, kadınlarda ise 80 yıl.
Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Otuz Beş Yaş” şiirindeki o harika dizeler de artık günümüze pek uymuyor.
Yaş otuz beş yolun........© Ekonomim