İç borç yükünde (döviz cinsinden) anapara yatay, faiz üç katına çıktı

Türkiye’de bazı sayıları Türk Lirası cinsinden ifade etmenin gerçekten pek anlamı kalmadı. Tüm değerler daha yüksek bir düzeye oturdu. Gelir de, harcama da, borç da… Bu yüzden de bazı büyüklükleri TL cinsinden izlemek pek mantıklı görünmüyor. Çünkü her dönem rekor artışlar yaşanıyor. Olumsuz anlamdaki bu rekorların ortaya çıkma nedeni tabii ki yaşanan yüksek enflasyon ve dolayısıyla temel sorumlu da bu enflasyonun ortaya çıkmasına yol açanlar.

İşte bu yüzden bazı büyüklüklerin reel seyrini görmek için başka türlü hesaplar yapmak, en basit indirgeme yöntemi olarak döviz bazındaki seyre bakmak gerekiyor.

Türkiye’nin merkezi yönetim olarak iç borç yükü ve yıllara göre ne miktarda ödeme yapmak durumunda olduğunu gösteren veriler… Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sitesinde bu konuda 2012 yılından bu yana olan veriler mevcut.

İşte bu verilerden hareketle her yılın ilk günü itibarıyla hesaplanan ödenmesi gereken toplam borç tutarı…

Örneğin 1 Ocak 2012 itibarıyla merkezi yönetimin tüm yılları kapsayacak şekilde 369 milyar lirası anapara, 135 milyar lirası da faiz olmak üzere 504 milyar lira iç borç ödemesi gerekiyordu. Bu tutarın bütün yıllardaki ödemeyi kapsadığını bir kez daha belirteyim. Bir başka ifadeyle 1 Ocak 2012’den sonra hiç borç alınmasa ödenecek toplam borç 504 milyar liraydı. Zaten bu borç ödenip bitmiştir; yükün nereden nereye geldiğini ve seyri görmek açısından başlangıcı olabildiğince eski aldım.

Ancak bu tutar özellikle faiz yönüyle kesin bir düzeyi ifade etmiyor; 2012 için de, diğer yıllar için de. Çünkü iç borcun tümü sabit faizli değil; değişken faizli borç da var, TÜFE’ye endeksli de, döviz cinsi de,........

© Ekonomim