Dünya Çocuk Hakları Günü!

Çocuk hakları var mı ki, varsa da uygulanıyor mu diyenleriniz çok çıkacaktır. Haksız da sayılmazlar. Peki ülke ya da dünya genelinde olmayan çocuk hakları evlerimizde, okullarımızda, çarşıda, pazarda sokakta var mı?
Kabahatli hep başkaları mı? Bizler bugüne kadar ne yaptık, yapmayanlara kırmızı kart gösterdik?..
Bayramı olan tek ülkeyiz diye gururlanıyoruz da peki ya sonrası?
Çocuklarımızın çocuklukları mutlu, başarılı, dolu dolu geçseydi, yetişkinliklerinde böylesine mutsuz olurlar mıydı?
Eğitim Sen bu konuda ayrıntılı bir değerlendirme yapmış gelin hep birlikte göz atalım:
Eşitsizlik derinleşiyor!
. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1989 yılında kabul edilen “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme” ile 20 Kasım, tüm dünyada çocukların karşı karşıya kaldığı hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla “Dünya Çocuk Hakları Günü”
olarak kutlanmaktadır.
. Bugün, özellikle savaş, yoksulluk, iklim krizi ve eşitsizliğin derinleştiği coğrafyalarda çocukların insan onuruna yaraşır bir yaşam sürmesi için evrensel bir mücadele günüdür.
. Türkiye’nin de taraf olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesi, hâlen dünyada en yaygın kabul gören insan hakları belgesidir. 2025 itibarıyla sözleşmeye taraf olmayan tek ülke, hâlen ABD’dir. Somali ise sözleşmeyi onaylayan
son ülkeler arasında yer almıştır.
. Türkiye, sözleşmeye koyduğu 17., 29. ve 30. madde çekincelerini 2025 yılı itibarıyla da sürdürmektedir. Bu çekinceler, özellikle anadili farklı olan çocukların eğitim ve kültürel haklarını kısıtlamakta, eğitime erişimde
eşitsizlik ve okul terk oranlarının yüksek seyretmesine yol açmaktadır.
ÇOCUK HAKLARINA YÖNELİK TEHDİTLER ARTIYOR
. Türkiye’de çocuklar; sağlık, eğitim, güvenlik ve sosyal koruma alanlarında ciddi ihlallerle karşı karşıyadır. Çocuk yaşta zorla evlilikler, cinsel istismar, çocuk işçiliği ve tutuklamalar devam etmektedir.
. Ekonomik kriz, yoksulluk ve sosyal politikaların yetersizliği, en ağır bedeli çocuklara ödetmektedir. Türkiye’de yaklaşık 2,3 milyon çocuk işçi bulunmakta ve her yıl yüzlerce çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmektedir.
. İSİG verilerine göre, son 12 yılda iş cinayetlerinde hayatını kaybeden çocuk sayısı en az 770’tir.
. Eğitim sistemi, çocukları dil, din, etnik köken ve mezhep temelinde ayırmaya devam etmekte; mülteci çocuklar ve farklı kültürel kimliklere sahip öğrenciler ayrımcılığa uğramaktadır. Müfredat ve ders materyallerindeki bilimsel, demokratik ve laik eğitimden uzaklaşma, eğitim hakkının kalitesini düşürmektedir.
ÇOCUK EMEĞİ........

© Eğitim Ajansı