menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yakup Karbuz yazdı: Hayatım bir özlü söz olamayacak kadar anlamsız mı?

11 1
24.12.2025

Hayatım bir özlü söz olamayacak kadar anlamsız mı?

Alıntı yapmaktan hoşlanırım ama Seneca’nın; “…Daha ne kadar başkalarının iddialarına tabi olacaksın? Sorumluluğu al ve kendi sözlerini sahiplen” şeklindeki ifadesinden sonra birden bire afalladım. Kendi sözlerimi söylemekten korkuyor, üşeniyor ya da kendi sözlerimi söyleyecek kadar kendimi yetersiz mi hissediyorum? diye düşündüm. Sonra dönüp bugüne kadar yazdığım onlarca yazıya ve röportaja baktım. Sözlerimi arka arkaya sıralamışım. İçlerinde sahiden çok vurucu cümleler de var. Fragmanların daha çok izlendiği, bir dakikadan fazla videolara bile tahammül edilemediği bir dönemde kısa ve çarpıcı cümlelerin ve o cümleleri söyleyenlerin, yazanların daha kıymetli sayıldıklarını anladım. Ki kısa yazmanın her zaman daha zor olduğunu bilen birisi olarak meseleyi ele alıyorum.

Burada daha farklı bir durum var.

Seneca’nın yaşadığı dönemde TikTok videoları yoktu. Ama kısa sözlerin hikmetli olduğuna inanılıyordu demek. Misal, Montaigne’nin Denemeler’inden etkilenmeyen arkadaşım yoktur sanırım. Fakat kısa söz ile racon kesmek arasındaki ayrıma bakmak gerekiyor sanırım burada ama o vakit de her özlü söz biraz da racon kesmek değil midir diye düşünmekten kendimi alamıyorum ve racon kesmek her zaman kötü müdür onu da bilmiyorum. Bu konuda söyleyebileceğim tek şey kabalığın, bayağılık demek olduğudur. Bayağı olan her şey beni rahatsız ediyor. Yapmacık insanlar, sahici olmayan duygular, metinler…Ama samimiyet adına külhanbeyi gibi takılanları da komik buluyorum.

........

© Edebiyat Burada