Ebuzer Kalender yazdı: Köpekler Zamanı
Köpek adamın insani vasıfları nasıl kazandığına dair tevatür çoktur. Kuduz bir köpek tarafından ısırılan bir insan mı, itin kopuğun biri tarafından ısırılan bir köpek mi, her şeye gücü yeten yüce Rabbin insani özellikler bahşettiği bir hayvan mı, yoksa anasına el kaldırıp da o garip kadıncağız tarafından “Babası kılıklı it soyu, köpek olasın inşallah!” bedduasına maruz kalarak köpeğe dönüşen bir veledi zina mı, ya da insan-köpek kırması canlıların yaşadığı iddia edilen Koinon gezegeninden dünyaya gönderilen bir süper kahraman mı olduğu hâlâ merak ediliyor.
Ne olursa olsun ortada bir gerçek var: İki ayağının üzerinde yürüyen, oldukça şık giyinen, başta İngilizce olmak üzere yedi dünya dilini anadili Köpekçe gibi konuşan alaca renkli, mavi gözlü erkek bir Husky… İnsanlar ona Köpoğlu adını verdi, köpeklerse Ulu Köpek…
Köpoğlu köpeklikten kalma birtakım alışkanlıklarını terk edebilmiş değildi. Mesela çişi geldiğinde bir ağacın dibine geçip sol bacağını kaldırıp çöğdürüyor, ara sıra havlıyor, kızdığı birinin paçasından kavrıyor, kasabın önünden geçerken kemik istemekten geri durmuyordu.
Bazıları bunu aslını kaybetmediğine yorup geleneklerinden uzaklaşmadığı için onu takdir ederken bazıları da Köpoğlu’nu kınıyordu.
Çapkın gülüşü, mizah anlayışı, kibarlığı ve yüksek özgüveniyle birçok genç kızın, orta yaşlı ya da yaşlı kadının, bunların yanı sıra birkaç adamın kalbini çalmıştı.
Kadınlardan gelen evlenme tekliflerinin ardı arkası kesilmiyor, boynuna tasma takıp uluyarak “Al beni köpeğin olayım!” diyen hayranları günbegün artıyordu. Ama Köpoğlu’nun bunlarla ilgilendiği yoktu. Onun ulvi bir amacı vardı: Sürekli hor görülen soydaşlarının haklarının iade edilmesi…
Bunun için hızla faaliyete geçti. Kurduğu büroda soydaşları ile Köpekçe konuşarak onların dertlerini dinledi. Belediyelerden izin alarak mitingler düzenledi ve ülke turnesine çıktı. Tur otobüsünün ön kısmını bir köpek kafası şeklinde tasarladı, otobüsün en ilginç yeri uzun kulaklar şeklindeki yan aynalardı. Otobüsün şoförü bir Sivas Kangalı olup şoförün en sevdiği faaliyet habersizce yaklaştığı insanların arkasından korna çalmaktı. Korna yüksek desibelli seri bir köpek havlamasıydı. Kornayı duyan insanların korkudan zıplayıp kaçacak yer aramalarına şoför katıla katıla uluyordu.
Köpoğlu’nun gittiği her yerde meydanlar köpeklerle dolup taşıyordu. Bu durum bazı marjinal gruplar için bulunmaz bir fırsata dönüştü, miting alanlarına saldırılar düzenlendi. X şehrinin belediye başkanının köpeklere ikram olarak dağıttığı sığır etli köpek mamaları zehirli çıktı ve miting alanındaki 69 köpek zehirlenerek can verdi.
Bu saldırıdan kurtulan 9 köpek belediye başkanına suikast düzenledi. Başka bir saldırıda Köpoğlu bir kulağını kaybetti. Diğerini ise kendi kestirdi, bu olaydan sonra Köpoğlu daha cesur ve yılmaz oldu. Köpeklerin değerlerinin bilinmesi adına dünyadaki tüm köpekleri yedi günlüğüne greve davet etti.
Dünya altüst oldu; tonlarca........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein