Torba kanun netleşmeye başladıkça tartışılmaya başlandı-1

Mevcut yurt dışı çıkış harç­larının 10 kat artacak ol­masının planlandığı söylentisi Anayasal haklardan biri olan “se­yahat hürriyeti”ne aykırılık yö­nüyle tartışılmaya başlandı.

Engellilerin ödemedikleri ÖTV’nin mirasçılardan alınma­sı iddiası bir başka tepki yaratan alan oldu.

Hazine ve Maliye Bakanımız, borsa gelirlerinin vergilenmesi konusunun bu taslakta yer alma­yacağını, tekrar değerlendirile­ceğini paylaştı.

Tavsiyemiz, bu taslakta yer alacak konularda söyleyecek şeyleri olanların olabildiğince hızlı görüş, değerlendirme, uyarı ve önerilerini paylaşmalarıdır ki belki kanunlaşma sürecinde dik­kate alınır.Kanunlaşma süreçle­ri ile ilgili kronik sorunumuz bu yasalaşma sürecinde de devam ediyor. Kanun tasarısı tamamen gelir artırma odaklı ve doğrudan tarafı olan mükelleflerden gizli sürdürülüyor.

Düzenlemede dengeleyici hiç bir şey yok gibi duruyor. Hiç ol­mazsa mevcut kanunların uygu­lanmasında bazı hususlarda mü­kellef aleyhine yapılan uygulama yanlışlıkları da düzeltilmeli.

Taslağa göre, yıllık konsolide hasılatı 750 milyon euro eşiği­ni aşan çok uluslu işletme grup­larının şube, iştirak ve işyerleri­nin ödeyecekleri verginin ’in altında ise ’e tamamlanması böylelikle, bu kategorideki şir­ketlerin Türkiye’deki faaliyetle­rinden asgari vergi alınması planlanıyor.

Bu düzenleme ile birlikte ha­sılatın %7,5’i şeklinde uygulanan Dijital Hizmetler Vergisi ve dar mükelleflere yapılan reklam öde­melerinden alınan  reklam stopajının da kaldırılması, Ma­li İdarenin web sitelerini iş yeri olarak kabul eden yaklaşımının da Çifte Vergilemeyi Önleme An­laşmalarına uygun hale getiril­mesi beklenmektedir.

Hesaplanan kurumlar ver­gisi ile iki ayrı hesaplama mu­kayese edilecek ve ödenecek ku­rumlar vergisi;

1-İndirim ve istisnalar düşül­meden önceki kurum kazancının yüzde 10’u veya

2-Beyan edilen hasılatın yüz­de 2’si matrah kabul edilerek ku­rumlar vergisi oranında hesapla­nan asgari vergiden, üçünün yük­sek olanından az olamayacak.

Kazancın olmadığı dönemler­de hasılat üzerinden vergi alma anlamına gelecek düzenlemenin Anayasal vergileme prensipleri­ne aykırı düşeceğini ifade etmek isterim.

1 Ocak 2025 tarihinden itiba­ren elde edilen kazançlara uygu­lanmak üzere başlanılması öngö­rülüyor.

Çalışmada, ticari, zirai ve serbest meslek faaliyetleri nede­niyle yıllık gelir vergisi beyan­namesi vermeye mecbur olan mükellefler için , hasılatın %5’i üzerinden hesaplanacak gelir vergisinden az olmamak üzere asgari gelir vergisi uygulaması getirilmesi öngörülüyor.

Cumhurbaşkanına bu kapsam­da belirlenecek oranı, sektörler, iş grupları ve iş türleri bazında her bir kazanç türü itibarıyla artırma ve azaltma yetkisi verilecek.

Kazancın olmadığı dönemler­de hasılat üzerinden vergi almak anlamına gelecek düzenlemenin Anayasal vergileme prensipleri­ne aykırı olacağını ve Cumhur­başkanlığına verilmesi planlanan yetkinin Anayasamızın 73. mad­desinin 4. fıkrası dikkate alındı­ğında, ifade edildiği şekilde veri­lemeyeceği kanaatimizi paylaş­mak isterim.

Uygulamaya 2025’ten........

© Dünya