1 Mayıs: Düzensiz göçle terbiye edilen emek

1 Mayıs’ta Türkiye’de emek ve emekçinin sorunları ile ilgili yazılacak çok şey var. Benim tercihim düzensiz göç politikasının emeği nasıl terbiye ettiği…

Yazıyı bir cümle ile özetlemek gerekirse: Bugün kötü ve bilinçli olarak devam ettirilen göç politikası yoksulun yoksula kırdırılmasından, emeğin baskılanmasından başka bir şey değil. Sahadan örneklerle anlatayım.

Trakya’da çiftçilik yapan bir dostumdan, jandarma köylerindeki Afganları almak için geldiğinde çiftçilerin “Afganlara dokunma” diyerek karşı çıktığını anlatmıştı. Anlayacağınız, bu ülkede yoksul bile yeri geldiğinde göçmen emeğini sömürmekten geri durmuyor. Mobilya sektöründeki büyük bir üretici “Suriyeliler sayesinde maliyetlerimiz düştü ama onları şehir merkezinde, eşimin kızımın geçtiği yerlerde de görmek istemiyorum” demişti.

Bu sanayicimizin aktardıklarını yaptığımız akademik çalışmalar da doğruluyor. Suriyelilerin yoğun yaşadıkları yerde küçük ve orta ölçekli işletmelerin verimliliği artarken ücretler de düşüyor. Kayıt dışı istihdam azalıyor çünkü eskiden kötü koşullarda güvencesiz çalışan Türk işçiler işgücünden çıkarken yerini daha kötü koşullarda yaşamayı ve çalışmayı kabul eden Suriyeliler alıyor. Yani yoksul daha yoksulla ikame ediliyor.

Bu süreçten en çok zarar gören de kadın emeği. Tarımda çalışan kadın işgücü kaybının önemli bir sebebi düzensiz göçmenler. Üstelik sadece tarımda çalışan kadın işini kaybetmiyor. Yine........

© Dünya