Yeni yıl, yeni küresel düzen, yeni büyüme modeli

Aralık ayına girdik. Artık dik­katlerimizi yeni yıla çevirdik. Etrafımızı 2026 beklentileri sardı.

2026 çok sayıda risk ve belirsiz­lik içeriyor. Çok dikkatli olunma­sı gereken bir yıl. Bu yılki risklerin başında jeopolitik gerilimler; ABD, Avrupa, Çin ve Rusya eksenlerin­deki gelişmeler; dünya ticaretinde­ki daralma ve dünyada üretim artış hızındaki yavaşlama geliyor.

Covid pandemisinden bu yana dünya ekonomisinde arka arka­ya şoklar yaşanıyor. 2025 başın­da ABD’nin gümrük vergilerini neredeyse yüz yıldan bu yana gö­rülen en yüksek düzeylere çıkart­ması küresel ekonomiye büyük bir darbe vurdu. Neyse ki 1930’larda yaşanan türden bir ticaret sava­şı tekrarlanmadı. Küresel ekono­mi büyük türbülanslar karşısında oldukça iyi direnç gösterdi. Ancak küresel ekonomik görünüm zayıf ve değerlendirmelerin çoğunda risklerin aşağı yönlü olduğu dik­kat çekiyor. IMF’nin son tahmini­ne göre dünya ekonomisi 2026 yı­lında yüzde 3,1 büyüyecek. Bu oran 2000-2019 ortalaması olan yüzde 3,7'nin oldukça altında.

Yavaşlayan dünya ekonomisi ve artan korumacılık eğilimleri geliş­mekte olan ülkeler için ihracata da­yalı büyüme modelini zorlayacak.

2026’da yalnızca dış ticaret de­ğil, finansal piyasalar da önemli bir risk alanı. Yapay zekâ şirketleri­nin hisselerinde oluşan balon tar­tışmalarını sık duymaya başladık. Piyasalarda ani düzeltmelere kar­şı........

© Dünya