Döviz rezervine yerliden 35 milyar dolarlık katkı

Yüksek enflasyonist ortamda düşük fa­iz politikası döneminde dövize artan ta­leple döviz rezervleri tarihin en düşük sevi­yelerine gerilemişti. Genel seçimlerin ardın­dan göreve gelen yeni ekonomi yönetimi, peş peşe faiz artışına gitti ve enflasyonla müca­delede döviz rezervini ‘elini güçlendirecek’ seviyeye çıkarttı.

Merkez Bankası’nın dö­viz rezervinde yaşanan artışta tahvil piyasa­sına gelen yabancıların etkisi var. Ancak re­zerv artışında aslan payını yurtiçinde yerle­şiklerin aldığı görülüyor. Ekonomik birimler, faiz-döviz-enflasyon üçgeninde trend hangi yöne kayıyorsa ona göre pozisyon alıyor.

Zamanı biraz geri saralım… Düşük faiz po­litikası uygulandığında, Türk Lirası kredi çe­ken bireysel ve kurumsal yatırımcılar dö­viz ve hisse senedi piyasalarında alıcı ko­numunda oldular. Politika faizinde yaşanan artışla birlikte pahalılaşan kredi maliyetleri ve ‘kontrol altında’ tutulan döviz kurları, ya­tırımcıları farklı bir oyun planının içine itti.

Türk Lirası cinsi kredi maliyetlerinin artması şirketlerin döviz kredilerine olan talebini ar­tırdı. Bu krediler içerisinde ithalat bedeli için........

© Dünya