Enflasyon düzeltmesi sendromu
Son yıllarda ülkede yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle, reel piyasaların beklediği vergi matrahlarını enflasyondan arındırıp, daha az vergi vermeyi hedefleyen, yeniden değerleme veya enflasyon muhasebesi yerine getirilen “enflasyon düzeltmesi” neredeyse tüm tarafları ters köşe yaptı. Karşı karşıya kalınan sendromu mali doktorlar bile çözemiyor.
Bir bozuklukla ilişkilendirilebilecek belirli bir dizi karakteristik belirti ve semptom, sendrom olarak bilinir. Ekonomide, en belirgin semptom “enflasyon” dur. Ülkemizde ekonomik sorunların başında, önlenemeyen enflasyon gelmektedir. Toplumun karşı karşıya olduğu enflasyon sorunu, alınacak mali ve siyasi politikalarla çözülmelidir. Ticari kuruluşların yani vergi mükelleflerinin üzerindeki enflasyon yükü ise bazı vergisel düzenlemelerle hafifletilmelidir.
Genel anlamda enflasyon düzeltmesi, paranın satın alma gücündeki değişmeler nedeniyle gerçek durumu ifade edemeyen mali tabloların, gerçek durumu ifade eder hale gelmelerini sağlamak üzere düzeltme işlemine tabi tutulmasıdır. Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesinde ise enflasyon düzeltmesi; “mali tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesaplanması” şeklinde tanımlanmıştır.
Kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, fiyat endeksindeki artışın içinde bulunulan dönem dâhil son üç hesap döneminde 0’den ve içinde bulunulan hesap döneminde ’dan fazla olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutarlar.
Enflasyon düzeltmesi uygulaması, her iki şartın birlikte gerçekleşmemesi halinde sona erer. İlgili şartların sağlanması halinde mali tablolarda yer alan parasal olmayan aktif ve pasif kıymetler maddedeki hükümlere göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulur.
Getirilen düzenleme; “yeniden değerleme” veya “enflasyon muhasebesi”nden farklı olarak “enflasyon düzeltmesi” adıyla........
© Dünya
visit website