Yapısal reform ihtiyacı ve Türkiye ekonomisi
Türkiye ekonomisi son yıllarda büyümesini “politika hamleleriyle” sürdürmeye çalışıyor; ancak giderek belirginleşen bir gerçek var: Kısa vadeli önlemler uzun vadeli sorunları çözemiyor.
Üretimden vergiye, eğitimden yargıya kadar geniş bir alanda yapılacak yapısal reformlar, yalnızca istikrarlı büyümenin değil, toplumsal refahın da ön koşulu haline geldi.
Son 10 yılda Türkiye ekonomisi ortalama %4 civarında büyüdü, ancak bu büyümenin kalitesi zayıf kaldı. Verimlilik artışı sınırlı, gelir dağılımı bozuk, dışa bağımlılık yüksek. Büyüme oranı pozitif görünse de, döviz kuruna, tüketime ve ithalata dayalı bir yapı kalıcı refah yaratamıyor.
Örneğin, 2024 sonunda kişi başına gelir 13.500 dolar civarına yükseldi; fakat aynı dönemde üretim verimliliği 2015 seviyesini ancak yakalayabildi. Bu, büyümenin “rakamlarla” sürdüğünü ama “niteliğinin” gerilediğini gösteriyor.
Yapısal reformlar bu noktada devreye giriyor: Amaç, ekonomiyi yüksek katma değerli üretim, adil gelir paylaşımı ve kurumsal güven üzerine yeniden inşa etmek.
Türkiye’nin kalkınma potansiyelinin önündeki en büyük engel, eğitim ve işgücü niteliği arasındaki uyumsuzluk. OECD verilerine göre, Türkiye’de 25–34 yaş grubundaki gençlerin C’ü “ne eğitimde ne istihdamda” (NEET). Bu oran OECD ortalamasının iki katı.
Sorun: Eğitim sistemi, piyasanın ihtiyaç duyduğu becerileri kazandıramıyor. Sonuç: İşsizlik yüksek, verimlilik düşük.
-Mesleki eğitimi yeniden yapılandırmak: Sanayi bölgeleriyle entegre “Mesleki Mükemmeliyet Merkezleri” kurulmalı.
-STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) tabanlı müfredat yaygınlaştırılmalı.
-Üniversite-sanayi işbirliği fonları güçlendirilmeli.
-Yabancı dil, dijital beceri ve finansal okuryazarlık zorunlu ders haline getirilmeli.
Amaç: Nitelikli insan gücüyle, yüksek teknoloji üretimi mümkün hale gelmeli.
Türkiye’de vergi yükü nominal olarak artarken, adalet duygusu zedelenmiş durumda. Toplam vergi gelirlerinin yaklaşık e’i dolaylı vergilerden (KDV, ÖTV vb.) geliyor. Bu, gelir düzeyi düşük haneler üzerinde orantısız yük yaratıyor.
Sorun: Vergi sistemi hem adaletsiz hem de üretim teşvikinden uzak. Sonuç: Hanehalkı reel geliri düşüyor, kayıt dışı ekonomi büyüyor.
-Dolaylı vergilerin payı azaltılmalı, gelir ve kurumlar vergisi tahsilatı........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein