menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kutucuklar ya da zincirler: Kadın ve erkek beyni açıları

11 0
latest

Anne-Josephe Theroigne, Fransız Devrimi esnasın­da Paris’te yaşayan burjuvaziye yakın bir kadındır. Önemi de ka­dınların erkeklerle eşit haklara sahip olup oy kullanmaları ge­rektiğini kuvvetli şekilde savun­masından ileri gelir. Bu görüş söz konusu dönemde imkânsızdır. Kadının görevi, mutfakta yemek yapmak ve erkeğine bakmaktır. Theroigne, savunduğu görüş için iki defa hapiste yatmış ve kral idam edildikten sonra öldüresi­ye dövülmüş, çırılçıplak soyulup sokaklarda sürüklenmiştir. Şan­sız kadın daha sonra aklını yitir­miş ve ölene kadar da sokaklar­da çıplak dolaşmıştır. Bugünden bakıldığında nasıl durduğuna emin değiliz ama markalar istis­nası olmadan kadınların peşin­de. Bırakın eşitliklerini kabul et­mek, onların üstün olduklarını düşünüyorlar(!)

Nasıl düşünmesinler ki? Dün­yanın önde gelen pazarlama gu­rularından Tom Peters, hesap­larına göre, Amerikalı kadınlar, dünyadaki en büyük ulusal eko­nomi durumundalar. İkinci bü­yük ekonomiyi Amerikalı erkek­ler oluştururken, tüm Japonya üçüncü sırada geliyor. Durum böyle olunca kadınların zihinle­rinin nasıl çalıştığını bilmek do­ğal olarak çok önemli oluyor.

Paul Broca, Fransa’da Paris Tıp Fakültesinde yıllarca profe­sörlük yapmış önemli bir bilim adamıydı. Oldukça başarılı bir kariyere sahip olan bu adam, be­yinde konuşma ile ilgili bölgeyi keşfettiği için bu bölgeye kendi­sinin adı verilmişti. Kadın ve er­kek beynine dair ilk keşifler de Broca tarafından yapılmıştır. En bilinen araştırmasında Broca, 292 erkek ve 140 kadında otop­si yapmış, yaptığı otopsi araştır­maları sonucu, kadınların bey­ninin erkeklerin beyninden daha küçük ve hafif olduğunu keşfet­miştir. Broca’nın vardığı sonuç ise aslında bir şanssızlıktı. Ona göre kadınların erkeklerden da­ha küçük bir beyne sahip olduk­larına göre erkekler, kadınlardan daha zeki olmalıydı. Broca’nın erkek egemen görüşleri, erkek egemen bilim camiasında olduk­ça tutmuştu. Hatta fikirlerinden oldukça etkilenen ve yine bilim dünyasında önemli bir yere sa­hip olan kendi öğrencilerinden Gustave Le Bon, 1879 yazdığı bir makalesinde ortalama bir Paris kadınının beyin büyüklüğü bakı­mından erkeklerden çok gorille­re yakın olduğunu iddia etmişti. Bu tartışmalar o yıllardan bugü­ne kadar da devam etti. Özellikle ticari iletişimde kadın ve erkek farklılıkları ise son yıllarda po­püler bir segmentasyon konusu oldu. Bu iki cinsin düşünme bi­çimleri esas konu oldu. Ve onun dayandığı temel olan beyin fark­lılıkları.

Hemen yapısal bir durumdan söz edelim: Kadın ve erkek........

© Dünya