Fenerbahçe

Fenerbahçelilik öyle ilginçtir ki; zengin-yoksul, eğitimli-eğitimsiz, sporla ilgili-ilgisiz olmanızın bir önemi yoktur. Gündem Fenerbahçe ise muhakkak kendinizi içerisinde bulursunuz. Sonra mı? Fenerbahçe ile yatıp, kalktığınızı ve tüm takviminizi ona göre planladığınızı anladığınızda artık tedavi edilemeyecek bir durumun esirisinizdir. O andan itibaren fanatik, aşk, tutku gibi kelimeler tek başlarına Fenerbahçeliliğinizi ifade edemez. Çünkü hepsinin bir karmasıdır Fenerbahçelilik. İşte bu durum, bu köşenin yazarını da dış politika yazacakken “Fenerbahçe” yazmaya zorlar.

Türkiye gibidir Fenerbahçe. Dışarıya bir yumruk gibi gözükebilir ama içerde kimin daha fazla Fenerbahçeli olduğu kavgalarından kaçamaz. Özünde değişmeyen şey vatan, millet, bayrak, cumhuriyet aşkıdır. Balkan Savaşları’nda asker toplama birliği gibi çalışır. I. Dünya Savaşı’nda işgal kuvvetleriyle yaptığı maçlar Türk halkı için Fenerbahçe’yi “Zafer” ile eşanlamlı hale getirir. Yeter mi? Tabi ki yetmez. Türkiye ne zaman cumhuriyetine kastedecek bir olayla karşılaşsa o hainler, işgalciler gibi gelip yine sarı-lacivert duvara çarparlar. İşte tüm bu geçmiş ve yarattığı değer Fenerbahçe’yi önemli kılar. O’nu önemli bir sivil toplum örgütü haline getirir. Türkiye’de her kulüp taraftarının her kulvarda yenmek isteyeceği belki de tek spor kulübüdür.

Böyle olunca Fenerbahçe gündemden düşmez. Başkanlık seçimi bir kenara dünyanın en önemli teknik direktörlerinden biri olan José Mourinho’yu getirebilecek güce sahipsen Şampiyonlar Ligi finalinde bile birçok yabancı medyada gündem olursun.

Bu sefer 46 bin Kongre........

© Dünya