Ekonomik aktiviteye dair öncü göstergelerin belirgin bir yavaşlamaya işaret ettiğini daha önce dile getirmiştik. Sanayi üretiminde gözlenen daralma, satın alma yöneticileri endeksinin (PMI) imalat sanayinde nisan ayından beri daralmaya işaret etmesi, kapasite kullanımındaki düşüş bu öncü göstergeler arasında sayılabilir. Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrası yayınlanan faiz kararı metninde de iç talebin yavaşladığına, iç talep kompozisyonunun dezenflasyon sürecine destek verdiğine işaret edilmişti.
Bu hafta kaleme aldığımız yazımızda ekonomik aktivitenin yavaşladığı bir dönemde sektörel ayrışmaları incelemeye çalıştık. Toplulaştırılmış sektörel bilanço istatistiklerini TCMB, yıllık olarak 2009 yılından beri yayınlıyor. Dolayısıyla toplulaştırılmış sektörel bilanço verilerini kullanarak önümüzdeki döneme ilişkin bazı çıkarımlar yapmak mümkün. Sektörel aktiviteyi ölçmek için farklı göstergeler kullanmak mümkün. Biz bu yazımızda TÜFE ile reelleştirilmiş net yurt içi satışları kullanacağız.
2009 yılı sonrasında tüm sektörlerin toplamı itibarıyla net reel yurt içi satışların yıllık bazda düştüğü iki yıl var. Bunlardan birincisi 2018, diğeri 2019 yılı. Tahmin edileceği gibi bu düşüşler birbiri ile bağlantılı. 2018 yılında yaşanan kur atağı ile TL’nin hızlı ve yüksek değer kaybı........