2026 yılında kredi politikası
Kredi büyümesinin milli gelir, cari açık ve enflasyon üzerinde önemli etkileri var. Olması gerekenden yüksek kredi büyümesi ekonomik aktiviteyi canlandırırken cari açığı ve enflasyonu yükseltiyor.
2008 yılındaki küresel kriz sonrasında dış kaynağın bol olduğu dönemde hızlı kredi büyümesi sayesinde Türkiye çift haneli büyüme oranları yakalamıştı. Bunun sonucu olarak yıllık 80 milyar dolara yaklaşan cari açık ile karşılaşan ekonomi yönetimi cari açığı sürdürülebilir seviyelere çekebilmek için alternatif politikalar üretmeye başladı.
Çünkü kredi büyümesini düşürmek için faiz yükseltildiğinde daha fazla dış kaynağı ülkeye çekiyor, bu da hem TL’nin değerlenmesine hem de finansal koşulların daha fazla gevşemesine neden oluyordu. Bu çerçevede makroihtiyati tedbirler gündeme geldi. Bir başka deyişle, kredi büyümesini kredinin fiyatı olan faiz üzerinden değil de arz üzerinden kısıtlama politikaları devreye girdi. İlk etapta zorunlu karşılık politikaları yolu ile kredi arzı kontrol edilmeye çalışıldı. Benim de arasında olduğum ekonomistlerin yaptığı çalışmanın sonuçları bu tür makroihtiyati politikaların kredi büyümesini yavaşlattığını gösteriyor.
Zaman içerisinde kredi büyümesini kontrol etmek amacıyla alternatif politikalar üretildi. Mevcut durumda hem TL hem de döviz kredilerinin arzını kontrol amaçlı sıkı bir makroihtiyati çerçeve uygulanıyor.
Toplam kredilerin, kur etkisinden arındırılmış, yıllık büyüme hızı........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin