menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Küresel asgari vergi: Devlet kısa vadede kazandı, şirketler bedel ödüyor

10 0
16.12.2025

Küresel asgari kurumlar vergi­si kapsamında ilk beyanname­lerin verilmesine az bir süre kaldı. Geçtiğimiz hafta, “Yerel ve Küre­sel Asgari Tamamlayıcı Kurumlar Vergisi Uygulama Genel Tebliği”­nin yayımlanmak üzere Cumhur­başkanlığı’na gönderildiği duyurul­du. Bir değişiklik olmazsa, Almanya dahil Avrupa’daki pek çok devletten önce Türkiye’deki işletmeler Sütun 2 (Pillar Two) kapsamında beyan­name vermiş olacaklar.

OECD tarafından geliştirilen Sü­tun 2 kuralları, klasik anlamda bağ­layıcı bir uluslararası antlaşma değildir. OECD’nin doğrudan dü­zenleme yapma yetkisi bulunma­dığından, bu rejimin bağlayıcılığı ancak ulusal hukuklara aktarılma­sıyla ortaya çıkmaktadır. Avrupa Birliği (AB) bakımından bu akta­rım, 2022/2523 sayılı Konsey Di­rektifi ile sağlanmıştır. Türkiye gibi AB üyesi olmayan devletler açısın­dan ise katılım hukuki değil, tama­men politik ve mali bir tercihtir.

Küresel asgari vergi tartışmala­rında ABD ile yapılan karşılaştır­malar öğreticidir. ABD, OECD kü­resel asgari vergi kurallarını oluş­turmadan önce kendi sistemi olan GILTI’yi yürürlüğe koymuştu. OECD, Sütun 2’yi tasarlarken bu sistemi yok saymak yerine, GIL­TI’yi “ülke bazlı değil, toplulaştı­rılmış bir kontrol edilen yabancı şirket (CFC) rejimi” ola­rak sınıflandırdı ve kü­resel asgari vergi hesap­larına özel kurallarla da­hil etti. Böylece ABD’nin mevcut vergi yapısı, ta­mamen uyumlu sayılma­dan, sistemin dışında da bırakılmadı. Türkiye ba­kımından harmanlanmış CFC benzeri bir yapı te­orik olarak mümkün ol­sa da, bunun Sütun........

© Dünya