Türkiye’de mevcut sorunlar nedeniyle çoğu önemli konuyu kaçırıyoruz. İki seçim atlattık. Düşük faiz ve rekabetçi kur ısrarları, yüksek enflasyonu üzerimize resmen yapıştırdı.
Yanlış kararın toparlanması da zor oluyor elbette. Hatta o kadar zor oluyor ki çözümü yine tabanda arıyoruz. Zira, şimdilerde kamu personel servislerinin kaldırılmasından, su ısıtıcılarının kullanımına yönelik bir dizi önlem yine çözümü çalışanda ve vatandaşta aramaya sürüklüyor. Bir süredir uygulanan politikalar farklı kesimleri mağdur etti. Kira artış oranlarında yüzde 25’lik sınır ile enflasyon kontrol altına alınmaya çalışıldı.
Hem kiracının hem de mal sahibinin haklı olduğu tuhaf bir dönem yaşadık. Emeklilere KYK yurtlarında tatil imkanı sunulacağı açıklandı, ya da şimdilerde bayram tatili için otobüs ücretlerinde yüzde 20 indirim imkanı gündeme taşındı. Tüm bu önlemler bir çabayı ortaya koysa da; vatandaşın uzun vadede refahını arttırmaya yönelik değil, anlık küçük çözümler olarak karşımıza çıkıyor.
Ekonomik darboğazın çözümü yine vatandaşın kendisinde aranırken bir yandan ek vergiler ve yeni düzenlemelerle devletin fon ihtiyacını karşılamaya devam edeceğini de biliyoruz. Liste daha uzun ama birkaç örnek de bize gösteriyor ki Türkiye’de odak noktamız geçim sıkıntısı olmanın ötesine geçemiyor. Son açıklanan TUIK enflasyon verisi yüzde........