Yurt dışındaki vergi kararları Türkiye’nin radarında

Uluslararası vergi siste­minde son yılların en önemli değişimlerinden bi­ri, vergi idareleri arasındaki bilgi paylaşımının zorunlu ve sistematik hale gelmesi oldu. OECD’nin BEPS Ey­lem Planı kapsamında yer alan Eylem 5, özellikle çok uluslu şirketlere verilen vergi kararlarının artık ka­palı kapılar ardında kalma­masını amaçlıyor.

Bu çerçevede oluşturulan “şef­faflık mekanizması”, bir ülkenin vergi idaresi tarafından verilen ve yurt dışındaki ilişkili kişi ve­ya işyerlerini ilgilendiren belir­li vergi kararlarının, ilgili diğer ülkelerle kendiliğinden paylaşıl­masını zorunlu kılıyor. Amaç, bu kararların başka ülkelerde ver­gi aşındırması veya kâr aktarı­mı riskleri doğurup doğurmadı­ğının erkenden tespit edilmesi.

Beş ana başlık öne çıkıyor: Tercihli vergi rejimlerine ilişkin kararlar; transfer fiyatlandırma­sıyla bağlantılı tek taraflı peşin fiyatlandırma anlaşmaları; vergi matrahını aşağı yönlü etkileyen özel düzenlemeler; daimi tem­silcilik statüsüne ilişkin kararlar ve ilişkili kişiler üzerinden işle­yen kanal şirket (conduit) yapı­larına dair kararlar.

Bu yükümlülük sadece bundan sonra verilecek kararları değil, belirli koşullarla geçmişte veril­miş kararları da kapsıyor. Ülkele­rin sisteme ne zaman dahil oldu­ğu ve hangi tarihten itibaren “il­gili ülke” sayıldıkları, paylaşım kapsamını doğrudan etkiliyor.

Bilgi değişimi, elbette keyfi bi­çimde yapılmıyor. Süreç, ülkeler arasında imzalanmış uluslarara­sı bilgi değişimi anlaşmaları çer­çevesinde yürütülüyor ve mü­kellef gizliliğinin korunması te­mel bir ilke olarak kabul ediliyor. Ancak şu husus da oldukça açık: bir vergi kararı artık yalnızca ve­rildiği ülkenin meselesi değil.

OECD’nin BEPS Eylem Planı 5 kapsamında oluşturulan........

© Dünya