Gayrimenkulde kaldıraçlı büyümenin eski ritmi: Paraya takla attırmanın Türkiye serüveni

Gayrimenkul sektöründe "Kredi faizle­ri ne olacak?, Konut fiyatları nereye gi­der?, İnşaat maliyetleri düşer mi?" gibi tar­tışmaları yıllardır yapıyoruz. Ama çoğu za­man bu soruların arkasındaki ana meseleyi kaçırıyoruz.

Gayrimenkul dediğimiz dünya, aslında finansal kaldıraç dünyasıdır. Ve kal­dıracı doğru kullanan; sermayesini, üretim kapasitesini, hatta sektör içindeki pozisyo­nunu kendi döngüsü içinde büyütür. Zira, fi­nansal kaldıraç, aynı özkaynakla daha büyük bir yatırım yapabilmeyi ve bu yatırımın geti­risini hızlandırabilmeyi sağlayan bir çarpan­dır.

Ben buna bir süredir “finansal kaldıraç­tan faydalanarak paraya takla attırmak” di­yorum. Başlığı da özellikle bu şekilde tercih ettim. Bu ifade günlük bir ifade gibi gelebilir; ama arkasında Türkiye’nin özellikle 2010’lar boyunca çok iyi bildiği bir mekanizma var. Bugün bu ritim değişti, evet; fakat o döne­min nasıl işlediğini anlamadan bugünü yo­rumlamak zor. Çünkü gayrimenkulde serma­ye, kredi, kira, nakit akışı, zamanlama ve fon mekanizmaları aynı anda çalışır. Doğru ku­rulduğunda gerçekten “paraya takla attırır.”

Hane halkı açısından finansal kaldıracın en net uygulanabildiği alan konut kredi me­kanizmasıdır. Özellikle de Ağustos 2023 ön­cesine kadar. Örneğin, yatırımcının 1 milyon TL’lik bir ev için 300 bin TL peşinat........

© Dünya