menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

OECD kıyaslaması ve Türkiye için yapısal reform ihtiyacı

11 0
23.10.2025

Türkiye’de as­gari ücret tar­tışmaları her yı­lın son çeyreğin­de tekrar eden bir döngü haline gel­miştir. Kamuoyu, çalışanlar ve işve­renler aylarca sa­dece asgari ücret rakamına odaklan­makta; ancak tartışmalar bir türlü yapısal boyuta taşına­mamaktadır. Oysa asıl mese­le rakam değil, asgari ücretin Türkiye’de fiilen ortalama ücret haline gelmiş olması­dır. Bu durum, ücret siste­minde yapısal bir sorun oldu­ğunun açık göstergesidir.

Aşağıda her yılın sonun­da geçerli olan net asgari üc­ret ve yıllık artış oranları yer almaktadır. Rakamlar tablo olarak değil, yazılı formatta ifade edilmiştir:

-2016 yılında net asgari ücret 1.300 TL idi. Bu rakam 2017 yılında %7,9 artarak 1.404 TL’ye yükseldi.

-2018 yılında ,2 artış ile 1.603 TL’ye,

-2019 yılında &,1 artış­la 2.020 TL’ye,

-2020 yılında ,1 artış­la 2.324 TL’ye,

-2021 yılında !,6 artış­la 2.825 TL’ye çıktı.

-2022 yıl sonu asgari üc­reti 5.500 TL’ye yükseldi ve yıllık artış oranı ,6 oldu.

-2023 yılında net asga­ri ücret 11.402 TL’ye çıkarak 7 oranında arttı.

-2024 yılında asgari ücret I,1 artışla 17.002 TL oldu.

-2025 yılı için belirlenen net asgari ücret 22.104 TL olup artış oranı 0’dur.

Bu rakamlar göstermekte­dir ki; 2022 ve 2023 yılların­da enflasyonist şokların etki­siyle olağanüstü yüksek ar­tışlar yapılmış, 2024 ve 2025 yıllarında ise yeniden “tek artışlı normalleşme dönemi­ne” geçilmiştir. Ancak bu dö­nemlerde enflasyonda nor­malleşme görülmemiştir.

Avrupa Birliği ülkelerinde ve OECD ortalamasında as­gari ücret, toplam çalışanla­rın yalnızca küçük bir bölü­münü........

© Dünya