Enflasyondaki katılıkların nedenleri
Eylül ayı TÜFE enflasyonu açıklanınca, enflasyonla mücadele programına bağlanan umutlar azaldı. Bu gelişmeyle birlikte kamuoyunun bir kısmı da enflasyonun bu kadar dirençli çıkmasının nedenlerini tartışmaya başladı.
Bu hafta içinde TÜİK tarım ürünleri üretici fiyatlarındaki enflasyon rakamlarını açıkladı. Yıllıkta F,8 çıkan enflasyon, aylıkta Eylül ayı için %5,8 gerçekleşmiş. Bunlar son derecede yüksek artışlar. Dahası üretici fiyatlarında görülen bu denli yüksek artışların gecikmeli de olsa, gıda fiyatları üzerinden TÜFE’ye yansıması kaçınılmaz. Bu bakımdan gıda fiyatlarının önlenemeyen yükselmesi ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadelesinin de sonuçsuz kalmasına, ama daha da önemlisi enflasyonda “katılığa” neden oluyor.
Bahsi geçen yapısal nedenlerden ötürü, sadece para politikası araçlarıyla yürütülen bugünkü programdan sonuç almak hem daha uzun zaman, hem de daha çok maliyeti gerekli kılacak.
TCMB üst yönetimi ise, hala para politikası ile sonuç almaya çalışıyor. Enflasyonda giderek daha açık ortaya çıkan yapısal faktörlerin önemi ve yarattıkları katılıklar yeterince görülmüyor. Hala bunlar yokmuş gibi, yılbaşında koyulan enflasyon hedeflerinin arkasında durulmaya çalışılıyor. Oysa aynı banka daha önce değişen şartlara göre defalarca hedeflerini değiştirmişti. Bu şekilde davranarak TCMB yönetimi ekonomideki gerçeklerle politika beklentileri arasındaki bağı koparıyor. Hayali, kimsenin gerçekleşeceğine inanmadığı hedeflerin kamuoyu tarafından da benimsenmesini bekliyor.
Kanımca ülkemizdeki enflasyondaki katılığın iki temel nedeni var. Aslında bu nedenler teoride öne çıkan nedenlerde çok farklı değil. Bunlar sırasıyla,
1. Beklentilerin iyi yönetilememesi,
2.........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein