Son ayın ilk günü, unuttuğuna eminim, ya sen?
Bütün yıl seni kovaladı, sen de kaçtın, sonunda yine sonu geldi ama. Yılın son ayına adım atmak, aslında sıradan bir takvim değişimi değildir; bir yılın hikâyesini kapattığımız ve yeni bir hikâyenin kapısında durduğumuz önemli bir andır. Aralık ayı geldiğinde herkes aynı soruyu kendine sorar: “Bu yıl nasıl geçti?” İşte tam da bu yüzden son ayın ilk günü, görünenden daha güçlü bir enerji taşır. Bugün, sadece geçmişle yüzleşme değil, aynı zamanda hedeflerini yeniden inşa etme fırsatıdır.
Aralık ayının ilk sabahı, yıl boyunca kaçırdığımız tüm içsel muhasebelerimizi yapmamız için güçlü bir başlangıçtır. Bir an durup yılın başındaki halini düşün: Kendine sözler vermiştin, hedefler belirlemiştin, heyecanlıydın. Sonra bugüne bak. Hangilerini başardın? Hangileri bir sonraki sayfaya devrediyor?
Kendine karşı dürüst olmak, suçlamak ya da cezalandırmak değildir; aksine kendi hikâyeni anlamaktır. Mesela “Bu yıl spor yapacağım” deyip iki ay sonra bırakmış olabilirsin. Bu bir başarısızlık değil; ritmini bulamadığının işaretidir.
Ya da “Tasarruf edeceğim” diyerek başladığın yılın yaz aylarında tatil harcamaların bir anda bütçeyi bozmuş olabilir. Bu da bir hata değil; fark etmenin başlangıcıdır. Çünkü insan, yılın sonunda geriye bakınca değil, yılın son ayının ilk gününde kendini tanır.
Bu gün, geçmişini toparlayıp geleceğe daha temiz bir alan açmak için eşsiz bir fırsattır.
Aralık ayı, yeni yılın artık uzaktan bir ihtimal değil, yanı başında duran somut bir gerçeklik haline geldiği aydır. Bu yüzden son ayın ilk günü, gelecek yılın taslağını oluşturmak için ideal bir başlangıçtır.
Hayatını bir kütüphane gibi düşün. Her........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein