2025 yılı Bütçe Gerekçe Raporu’nda, “Tarım sektörü 2023’te yüzde 0,2 küçülerek milli gelirin büyümesine katkı sağlayamadı” yazıyor. Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci dünyada ilk 10’da olan memleketimin tarımı neden ülkesinin GSYİH’sına değer katamıyor. Bütçeden tarıma ayrılan payın 706 milyar liraya çıkarılmasına rağmen etkisi hala tartışmalı. Son yıllarda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın stratejisi tarıma değer katma üzerine. Dileriz zamanla sonuç verecek planların, bekleme iradesi ve hevesini kaybetmeyiz.
Gezegenin sağlığı ve türümüzün devamlılığı için gereken bilimi kim üretecek. 2025 yılı bütçesinden Ar-Ge’ye ayrılan pay 63 milyar 467 milyon 534 bin lira. Hedef Ar-Ge personelini 300 bine, uluslararası bilimsel veri tabanında yer alan makale sayısını 82 bine çıkarmak. Tüm bu işler için TÜBİTAK’a ayrılan bütçe 46 milyar 163 milyon 803 bin lira, işleri zor. Zira çocuklar anne karnında fenomen olmaya yönlendiriliyor. Mühendisler/doktorlar bile yaşam koçu gibi daha soft işlere yöneliyor. Bilimsel atıfta ligden düşüyoruz. Bilime pay ayırmak yetmiyor, TÜBİTAK’ın yeni görevi “bilim sever ebeveynler.”
8 milyarın karnını dünyayı kim doyuracak. Su, enerji savaşlarından sonra gıdadaki savaşın temelinde protein var. Nohutta kuraklığa dayanıklı bir gen bulundu. Son 10 yılda kuraklık kaynaklı tarımsal kayıp 30 milyar........