Yeni düzen yeni beklentiler  

İş dünyası, sürekli değişen dinamikle­riyle her dönemde farklı ihtiyaç ve bek­lentilere ev sahipliği yapar. Ancak son yıl­larda bu değişim hiç olmadığı kadar hızlı ve köklü gerçekleşiyor. Pandemi, teknolo­jik dönüşüm ve toplumsal taleplerin artışı çalışanların kariyer ve yaşam beklentile­rini yeniden şekillendirdi. Artık iş hayatı­na dair klasik anlayışların bir kenara bıra­kıldığını ve işverenlerin de bu yeni düzene uyum sağlaması gerektiğini net bir şekilde görüyoruz.

Bu dönüşüm sadece çalışanla­rın istek ve ihtiyaçlarında değil, işveren­lerin stratejilerinde de büyük bir değişim yarattı. Eskiden bir çalışan için en büyük motivasyon, yüksek maaş veya üst düzey pozisyonlar olarak görülürdü. Ancak günü­müzde bu klasik motivasyonlar yerini daha farklı değerlere bırakıyor. Çalışanlar artık iş-yaşam dengesini korumayı, esnek çalış­ma saatlerine sahip olmayı ve işyerinde ai­diyet hissetmeyi her şeyden önde tutuyor­lar. Bu değişimler, iş dünyasında yeni bir kültürün doğmasına zemin hazırlıyor.

McKinsey’nin son çalışmalarında işve­renlerin yüzde 70’inin çalışan memnuniye­tini artırmak için yeni stratejiler geliştir­mek zorunda olduklarını belirtiliyor. Öyle ki, birçok işveren için çalışanların mutlulu­ğu, verimlilikle doğrudan ilişkilendiriliyor.

Randstad Workmonitor 2024 raporu, ça­lışanların yüzde 48’inin işin yaşamlarını olumsuz etkilediği takdirde o işi bırakmayı düşündüğünü gösteriyor. Bu veri, işverenle­rin, çalışan memnuniyeti ve iş-yaşam den­gesi konularında........

© Dünya